DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Arif ÜÇLER
Arif ÜÇLER
Giriş Tarihi : 10-11-2023 11:04

HERKESE EŞİT SU!

    Bu sefer ki bakım onarımda yüksek kesimlerin su çilesi tam bir hafta sürdü.
Ukrayna’da neredeyse iki yıldır savaş var, şehirler bombalanıyor, altyapısı özellikle vuruluyor
ama hiç bizim kadar uzun süre susuz kalmıyorlar.
Kalsalar da kimse bir şey diyemez çünkü savaş demek yokluk-kıtlık demek zaten.
Bir savaş bir de kuraklık.
Susuzluk için bu devirde bu teknolojide bundan daha geçerli başka bahane, mazeret olmaz,
olamaz.
Ya Rusya’da durum nedir dersiniz?
30 yıldır orada yaşayan arkadaşımız Kubilay Çak’a sordum.
Pek çok şehirde bulunmuş ve hiç su kesintisine rastlamamış.
Su hatlarında çatlak patlak olduğu zaman onarımın yasa gereği 4 saatte tamamlanması
gerekiyormuş.
Hatlarında diyorum çünkü Rusya’da sadece soğuk su değil sıcak su da evlere dışarıdan
veriliyor.
Şehirlerde bunun için su ısıtma merkezleri varmış.
Yaz aylarında 10 gün süreyle bakım yapılırmış.
Sıcak su bakımdayken soğuk su, soğuk su bakımdayken sıcak su akarmış.
Yani su hiç kesilmezmiş.
Bizim bilmem kaç katımız koca Rusya’da şu altyapıya şu sisteme bakar mısınız?
Tabii bu sistem Rusya’nın Sovyetler Birliği olduğu dönemden yani komünizmden miras!
Herkese eşit su!
Altyapı her 30 yılda bir yenilenirmiş.
İşte kamu hizmetini kesintisiz, sağlıklı, kaliteli, etkili ve herkese eşit vermenin ölçüsü budur.
Adamlar 100 sene 200 sene sonrasını planlamışlar bu hizmetler için.
Bakın yollara.
Sanki yayla, hatta havaalanı gibi, uçak indir!
İşte ileri görüşlü olmak, öngörülü olmak böyle bir şey.
Biz bırakın 10 yıl sonrasını bir yıl sonrasını bile göremiyoruz.
Yaptığımız planlar bırakın tutmayı yanından dahi geçmiyor!
Kubilay Çak, Kazakistan’da da bulundum, orada da şehirlerde merkezi ısıtma sistemi var,
sıcak ve soğuk su dışarıdan eve geliyor diyor.
Biz bırakın sıcak suyu soğuk suyu beceremedik ki daha!
Rusya, Kazakistan ve biraz da Ukrayna bile böyleyse başta şu kıskanç Almanya olmak üzere
Avrupa Birliği ülkeleri bizden kim bilir kaç fersah ileridedir.
Demek ki bu işler atıp tutmakla olmuyor!
Peynir gemisinin lafla yürüdüğü bizden başka nerede görülmüş ki zaten?!

ALMANYA ÖRNEĞİ
 Bu örnek de Almanya’dan;
Almanlar yolları bir kere kazarlarmış ama tam kazarlarmış.

Belediye hem kendisine hem de yer altında işi olan bütün kurum ve kuruluşlara yetecek
şekilde geniş bir altyapı hazırlar, başkaca her hangi bir kazı yapılmadan burada işi olan işini
görür, karşılığında da belediyeye kullanım bedeli-kira ödermiş.
Yolu-kaldırımı öyle zırt-pırt kazmak yok.
Uygarlık, medeniyet, ilim, bilim, kesintisiz ve kaliteli hizmet işte böyle bir şey.
Bizde yollar defalarca kazılıyor da yine de yer altında işimiz ve dolayısıyla halka yaşattığımız
mağduriyetler bir türlü bitmiyor.
Almanlar ayrıca yolların altyapısını çok güçlü yaparlarmış, adeta inşaat yapar gibi demir
kullanırlarmış!
Yani ilime, bilime, matematiğe, fiziğe harfiyen uyarlarmış.
Böyle yolda ne kayma olur ne çökme!
Bir arkadaşım anlattı;
Bartın’da 100 sene önce yapılan kanalizasyonun içinden rahatlıkla insan geçiyormuş.
Hatta hapishane şimdiki Cumhuriyet meydanındayken kanalizasyondan mahkum kaçtığı bile
söylenirmiş.
Sonra yollar kazıldıkça ve yenilendikçe biz bu geniş kanalizasyonu daraltmışız.
Ondan sonra yağmur suyunu altyapı kaldırmıyor diyoruz.
Kaldırmaz tabii!
Eski insanlar bugünkülerden daha ileri görüşlüymüş, ilime bilime daha bir bağlılarmış.
Baksanıza yaptıkları köprüler bile ne kadar dayanıklı ve hâlâ ayakta.
İşte Kemerköprü.
Onlarca belki de 100 kez sel görmesine rağmen bir çizik bile yok!
Oysa bizim yaptığımız köprülerin birçoğu ilk selde hemen tarumar oluyor.
Altyapımız da üstyapımız da şiddetli yağışlarda iflas ediyor.
Bu kafayla daha çok mağduriyet yaşarız!
Almanya gibi Rusya gibi olmak için daha çok fırın ekmek yememiz lazım, hem de çooook!!!!

ANTİDEMOKRATİK YASALAR
 Türk Ceza Kanununun (TCK) bir zamanlar en meşhur maddeleri olan 141 ve 142.
kaldırılıncaya kadar bizi komünizmden korudu!
Bir sosyal sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmayı veya bir sosyal sınıfı
ortadan kaldırmayı amaçlayan bir örgüt kurmayı ve bu yönde propagandayı cezalandıran 141
ve 142. maddeler 1991’de kaldırıldı.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dağıldıktan sonra komünizm tehlikesi
kalmadığına kanaat gelince merhum Turgut Özal bu maddeleri TCK’dan çıkarttırdı.
Eğer Sovyetlerin altyapı sistemini öven yazıyı 1991’den önce yazsaydım, kuvvetle muhtemel
komünizm propagandası yapmaktan okkanın altına girmiştim.
Bu maddeler ve 163 gibi benzerleri artık yok ama onları aratmayan başka maddelerimiz var.
Mesela bunlardan biri TCK 216 ve 217.
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve yalan bilgiyi alenen yaymak.
Tamamen başsavcının takdiriyle soruşturmayı açıp yürütecek olan cumhuriyet savcısının
takdirine kalmış, ucu açık, demoklesin kılıcı gibi herkesin başının üstünde sallanan bir madde.

İKTİDARIMIZI KORUYALIM!

 İşte mülteci meselesini eleştiri konusu yapıp gündemde tuttukları için milliyetçi yazı ve
paylaşımlardan dolayı pek çok kişiye soruşturma açıldı, tutuklama bile yapıldı.
TCK 216 ve 217 eleştiriye, düşünceye, demokrasiye, basın özgürlüğüne tahammülsüzlüğün
adıdır.
141 ve 142’nin kılık değiştirip başka bir rakamla vücuda gelmiş halidir.
İktidara yan bakanlar için yapıldığı her halinden belli olan bir maddedir bunlar.
Antidemokratiktir.
Tam bir saatli bombadır.
Sana göre, bana göre, ona göre…
O kadar lastikli ve yoruma açık ki nereye çeksen oraya gider.
Bu madde sosyal medyada paylaşım yapan ve yorumda bulunanlarla gazeteciler başta olmak
üzere herkes için rahatlıkla işletilebilir.
Başsavcının talimatı ile açılacak bir soruşturmada Cumhuriyet Savcısı size, bize, herkese her
an gel buraya diyebilir.
Bu yasanın basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne büyük bir darbe vuracağını geçen yıl
çıktığında da ifade etmiştim.
Benzerleri Kenan Evren döneminde görülen baskılar, kısıtlamalar görüyoruz.
Gidişat oraya mı?

NE DEDİLER, NE YAPTILAR?
 AKP’nin önde gelen isimlerinden eski grup başkan vekili Mahir Ünal, ifade özgürlüğünü
kısıtlayan bu maddeyi savunurken “suç teşekkülü için bu maddeyi oluşturan 5 alt maddenin
5’inin de varlığı aranacak” demişti.
Bunlar;
Yayılan haber gerçek olmayacak.
Ülkenin güvenliği ve kamu sağlığı ile ilgili gerçek dışı haber olacak.
Halk arasında panik, korku ve endişe oluşturma kastı taşıyacak.
Kamu barışını bozmaya elverişli olacak.
Ve aleni bir şekilde yapılacak.
Son vakalara bakıyoruz da bu 5 olgunun da varlığının aranıp aranmadığını anlayamıyoruz.
Zaten hiçbir yazı kolay-kolay Mahir Ünal’ın dediği 5 olguyu bir araya getiremez.
Doğru habere yalan demek çok mu zor?
Kim biliyor ki doğru olmadığımı?
Taraf konumundaki İletişim Başkanlığı mı?
Yapılan haberden dolayı kim korkmuş?
Kim paniğe ve endişeye kapılmış?
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
Kim söylemiş beni Süheyla’ya vurulmuşum diye?
Kim görmüş ama kim, Elena’yı öptüğü mü?
Ya o Muaalla’yı sandala atıp
Ruhumda hicranını söyletme hikâyesi?
Geç bunları anam babam geç.
Geç bunları bir kalem.
Şarkısı da yapılan “dedikodu” şiiri ile ünlü şairimiz Orhan Veli’yi de arada anmış olduk, iyi
oldu.
Bu hallerimizi görse kim bilir ne derdi?
İster misiniz şimdi herkes canının istediği-istemediği habere yalan desin.

Demokratik ülkelerde olmaması gereken bu maddelerden dolayı bugüne kadar 33 gazeteciye
soruşturma açılmış.
6 gazeteci gözaltına alınmış, 4’ü tutuklanmış.
6 gazeteciye dava açılmış.
İktidarın hoşuna gitmeyen ne varsa bu suçlamalara gerekçe olabilir.
Öyle anlaşılıyor ki bu arkadaşlar memlekette pek çok şeyi bitirdikleri gibi zaten can
çekişmekte olan gazeteciliği de bitirecekler.
Gidişata bakılırsa bu rakamlar daha iyi günlerimiz!

HAŞLAMA VE TAŞLAMA
 Siirt gazetesinde halk şairi Ahmed Arıtürk’ün siyasilere önemli uyarılar ve mesajlar içeren
çok güzel taşlamaları var.
Bartın gazetesi bu taşlamalara önem veriyor, yer veriyor.
Ahmed abi öyle dörtlükler patlatıyor ki bunlardan bir demeti önceki sayıda makalemin
altındaydı.
Destansı dörtlüklerle eleştirel gazeteciliğin en güzel örneklerinden birini veriyor değerli
gazeteci büyüğümüz.
Hadi bu dörtlük de benden olsun;
Altta taşlama.
Üstte haşlama.
Ders al da büyüklük taslama.
Dikkat et de duvara toslama!

DEZENFORMASYON
 Sansür yasasına dezenformasyon (çarpıtma) yasası da diyorlar.
Siz dezenformasyon mu arıyorsunuz kardeşim.
Görmüyor musunuz internet siteleri her gün emeklilere zam yapıyor.
5 bin liralık ikramiyenin bile bugün yarın diyerek şeyini çıkardılar.
Yalanın bini bir para!
Dezenformasyon mu arıyorsunuz, gidin yandaş medyaya bakın!
Muhalefet için neler söylüyorlar neler.
Küfürler, hakaretler, yalanlar havada uçuşuyor.
İktidara yazınca suç.
Muhalefete yazınca suç değil.
Hukuk herkese lazım.
Bir gün gelecek yandaşlara da lazım olacak!

KAŞ YAPARKEN GÖZ ÇIKARMAK
 Hendekyanı ve Tuna mahallesinin bir bölümünde elektrik telleri yer altına alındı.
Bu işlem daha sonra Kanlıırmak caddesinde devam etti.
Hemen akabinde bu caddede ırmak ıslah ve sel önleme projesine başlandı.
Devasa iş makineleriyle yer altına cadde boyunca fore kazık çakıldı.

Fore kazık çalışması, yer altındaki tellerin burnunun dibinde olacak kadar çok yakınında.
Çatışma-çakışma olması kaçınılmaz.
Nitekim öyle oldu.
Caddenin bir bölümünde sokak aydınlatmaları uzun zamandır devre dışı.,
Akşamları ıssız, sessiz ve karanlık...
Sorunun kaynağı tam bir koordinasyonsuzluk örneği!
Elektrikçilerle tartışmalı ırmak ıslah projesini uygulayanlar oturup konuşsalardı hiç sorun
yaşanmazdı.
O zaman; Kaldırım kenarlarında yer altına alınan elektrik telleri atıl durumda kalmaz, bu kez
yolun ortası kazılarak yeni kablolar koymaya gerek kalmazdı.
Bu paralar bizim cebimizden çıkıyor.
Yazık günah!

İŞE BAŞLAMA TARİHİ
 Irmak ıslah 1. kısım inşaatı işe başlama tarihi 1 Şubat 2023.
Ama işe başlanan tarih ekim 2023.
Arada 9 ay var.
İşin 300 günde tamamlanması gerekiyor.
Bu gecikmenin sebebi gerekli izinlerin alınamaması mı?
Irmak kenarları doğal SİT alanı.
Buralar Kültür ve Tabiat Varlıklarının iznine tabii.
İzin alındı mı?
Varsa sorun yok ama Koruma Kurulunun izni yoksa bu suçtur.
Ama kimi kime şikâyet edeceğiz?!
Don Kişot’tan farkımız mı kaldı?!
AYRIMCILIK
 Sağlık Bakanı pandemiden bu yana 6 ayda bir ilaç raporlarında uzatma duyurusu yapıyor.
Yıl sonuna kadar ilaç raporu otomatik olarak uzamış oluyor yani.
Ama o da ne?
Özel bankaların emeklilerini kapsamıyor.
Babam uzun süre bayram ikramiyesi de alamamıştı.
İtirazlar, şikâyetler, tepkiler derken bayram ikramiyesi alabildiler.
Emekliler arasında 5 bin liralık ikramiyeden faydalanamayacak kesimler var.
En düşük emekli maaşı 7 bin 500 dediler ama bu rakamın altında maaş alan çok insan var.
Dezanformasyon mu arıyorsunuz alın size âlâsı!
Oysa; Emeklilere 5 bin lira ikramiye vereceğiz. En düşük emekli maaşını 7 bin 500 lira
yaptık. İlaç raporlarını uzattık şeklinde genel bir tanımlama yapmak yerine bu müjdelerimiz
herkesi kapsamıyor ancak şunlar-şunlar yararlanabilecek demek daha doğru olmaz mı?!
Doğrusu bu ama siyasetçiye göre yanlış demek ki!
TÜKENİŞ!
 Sansür yasasına yapılan iptal başvurusunu 8’e 6 reddeden Anayasa Mahkemesi cezaevinden
girdiği seçimde milletvekili seçilen ama inatla salıverilmeyen Can Atalay için verdiği “hak

ihlali” kararından dolayı Yargıtay’dan zılgıtı yiyince “hah iç hukuk yolları işte şimdi
tükendi!!” dedim.
Girmeye çalıştığımız Avrupa hem konseyiyle hem mahkemesiyle velhasıl tüm kurum ve
kurullarıyla bize devamlı ayar veriyor.
Çünkü gerçek anlamda demokratik hukuk devleti olmadığımızı düşünüyorlar.
Bu halimizle bizi aralarına almazlar!
Boşuna ümitlenmeyelim!
EY ‘ÖZGÜR’LÜK!
 CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel bende “Ey özgürlük” şarkısını çağrıştırdı.
Lise yıllarımızda Zülfü Livaneli’den dinlerdik.
Okulda defterime, sırama, ağaçlara yazarım adını.
Okunmuş yapraklara, bembeyaz sayfalara…
Yaldızlı imgelere, toplara tüfeklere, kralların tacına…
Yazarım adını diye devam eden bir şarkıydı bu.
Yeri ve zamanı geldiğinde bırakmak gerekir.
Üyelerin, delegelerin kredisi sonsuz değildir.
Bir gün gelir biter, bırakmayanları bıraktırırlar.
Kemal Bey’in şimdiye kadar 10 kere bırakması gerekirdi.
Muharrem İnce’nin vaatleri arasındaydı, iki seçim kaybeden genel başkan gidecek diye kural
getirecekti.
Umarım bu ve benzeri kuralları uygulamak Özgür Özel’e nasip olur.
Parti içi demokrasi ve ülkede demokrasi çok önemli!
CHP özgürleşmezse Türkiye özgürleşmez!
ÖNEMLİ NOT;
 Sayın okurlarımız, bu yazılar sizi kandırmak, korkutmak, panikletmek ve endişeye sevk
etmek amacıyla yazılmamıştır.
Lütfen yazılarımızdan korkup da paniğe ve endişeye kapılmayınız.
Sizin yüzünüzden halkı kandırmak, korkutmak, endişelendirmek, panikletmek suçundan
soruşturma geçirirsem bozuşuruz ona göre!
Ahir vaktimde ne beni ne de Cumhuriyet Savcılarımızı uğraştırmayın böyle boş işlerle!
Korkmayın kardeşim korkmayın!
Bir yazıyla da korkacaksanız zaten bitmişsiniz demektir ve cümleten geçmiş olsun!

NELER SÖYLENDİ?
@
Arif ÜÇLER

Arif ÜÇLER

DİĞER YAZILARI HATADAN DERS ÇIKARMAK! BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! SEÇİMLE İMTİHAN! LİYAKAT KAZANDI! DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİDİR! Nasıl bir belediye istiyoruz? BEN DE ADAYIM! SEL GİDER CAMI KALIR! DİKKAT; KAYGAN ZEMİN! PARTİZANYA! EKMEK Mİ, ASFALT MI? KLL… İÇİMİZ BOŞALDI! MÜFTÜ MÜ SEÇİYORUZ, BELEDİYE BAŞKANI MI? VİZYON BUDUR İŞTE! KOLTUĞU KORUMA YASASI GELECEĞİN MİLLETVEKİLİ BİZİM GASPIRALI SEÇİME GİDERKEN… ASBESTTEN KURTULMALIYIZ! SUSUZLUĞA DAİR… ARAP SAÇI!.. BAŞIBOŞLUK OLURSA… AYAĞINI DEMOKRASİNE GÖRE UZAT! HATADAN DÖNMEK FAZİLETTİR! 1943’TE İNDİRİM, 2023’TE BİNDİRİM! YAŞASIN CUMHURİYET, YAŞASIN BARTIN GAZETESİ! MÜSTAHAK BİZE! KÖK MAAŞIN KÖKÜ CEHALETLE SAVAŞ YETER Kİ EZAN SUSMASIN! BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! ADALET MÜLKÜN NERESİNDE? GİDERİN BU HAKSIZLIĞI!!! AL SANA YÜZDE 25 ADALET, BAKAN, TUNÇ, BARTIN MAZBATASIZ VEKİL YÜRÜYÜN BE, KİM TUTAR SİZİ! İSTİKRAR BUYSA… BU İŞTE BİR İŞ VAR OLMAK YA DA OLMAMAK SEN NEYE HAZIRSAN O DA SENİN İÇİN HAZIRDIR ANKARA’YA 2 BİLET DİLE BENDEN NE DİLERSEN NABER SAYIN BAŞKAN? SEN BEN KAVGASI İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN HAYATIMIZ DEPREM ÖMÜR TÖRPÜSÜ Bİ KERECÜK DAHA SEÇİM HEDİYESİ GÜNDÜZ ABİ DE HİDAYETE ERDİ 2022’YE VEDA ŞİİRİ DÜZENLEMENİN DÜZENSİZLİĞİ BU KAFAYLA OLMAZ! BİZİM NEYİMİZ EKSİK? BİR PUL ÜZERİNDEN GAZETECİLİK DERSİ KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ SAĞLIK BEKLEMEZ DAVA ADAMI KALDIRIMLAR YAYALARINDIR! SIRADA AĞIZLARA FERMUAR MI VAR? EPİSTEMOLOJİK BİR YAZI İMECE Mİ DEDİNİZ, HADİ CANIM SİZ DE! YEMEKTE KONUT VAR: AFİYET OLSUN FIRSATÇILIK 99 YILDIR YAZIYOOOOR PARAN KADAR KONUŞ SOKAKTAN BİLDİRİYORUM
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY3493
  • 2FENERBAHÇE3489
  • 3TRABZONSPOR3355
  • 4RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ3452
  • 5BEŞİKTAŞ3451
  • 6KASIMPAŞA3449
  • 7CORENDON ALANYASPOR3448
  • 8EMS YAPI SİVASSPOR3448
  • 9ÇAYKUR RİZESPOR3348
  • 10BITEXEN ANTALYASPOR3345
  • 11YUKATEL ADANA DEMİRSPOR3441
  • 12MONDİHOME KAYSERİSPOR3440
  • 13YILPORT SAMSUNSPOR3439
  • 14MKE ANKARAGÜCÜ3337
  • 15TÜMOSAN KONYASPOR3436
  • 16GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ3334
  • 17VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK3333
  • 18ATAKAŞ HATAYSPOR3433
  • 19SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL3430
  • 20İSTANBULSPOR3416
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA
Haber Sitemizde Yayınlanan Haber ve Köşe Yazılarının Hukuki Sorumlulukları Kendilerine Aittir