YETER Kİ EZAN SUSMASIN!

Arif ÜÇLER

16-07-2023 16:19

    2015’e kadar iktidarı yerden yere vuran, bu tarihten sonra birdenbire aniden hidayete ermiş gibi 365 derece dönerek günahıyla sevabıyla iktidarın bir numaraları destekçisi haline gelen MHP Lideri Bahçeli “Emeklilerimize verilen yüzde 25’lik maaş artışı makul ve yeterli bulunmamıştır” dedi.

Ve şöyle devam etti;

“Açık ve samimi teklifimiz, memur maaşlarına ilavesi planlanan 8 bin 77 liralık seyyanen artışın, kök ücrete ve aynısı ile emekli maaşlarına yansıtılmasıdır”

Sayın Bahçeli’nin emeklileri önce heyecanlandırıp sonra hayal kırıklığına uğratan teklifi kabul görmedi, bu yönde verilen önergeler AKP’lilerin ve kendi partisinin vekillerinin oylarıyla mecliste reddedildi.

Daha kısa bir süre önce maaşı milletvekili, bakan düzeyine indi, neredeyse genel müdürler de geçecek denilerek yüzde 40 zam alan sayın Cumhurbaşkanı emekliler için yüzde 25’in yeterli olduğu görüşünde, ki Bahçeli’nin talebi dikkate alınmadı.

Burada şöyle bir parantez açmakta fayda var;

Kök maaşı 3-4-5-6 bin lira olup da yüzde 25’i alamayanlar da var ve asıl onların durumu içler acısı.

O nedenle yüzde 25’i alabilen sayın emeklilerimiz bi zahmet kötünün iyisi bir durumla hallerine şükrediversinler!

Aslında emeklinin talihsizliği en yakın seçimin 8 ay sonra olması.

Yarın seçim olsaydı bugün Bahçeli’nin ve dolayısıyla emeklilerin talepleri çoktan kabul olmuştu hem de iki bir edilmeden!

AÇLIKTAN KİM ÖLMÜŞ?

 Ben size bir şey söyleyeyim mi değerli okurlar, aslında biz boş konuşuyoruz.

Emekli maaşı da neymiş?

Yeter ki ezan susmasın, bayrak inmesin!

Dolar 30 liraya mı dayanmış.

Olsun canım!

TOGG var, gam yok!

Ekmek zam üstüne zam almış, 10-15-20 lira mı olmuş.

Dert ettiğiniz şeye bakın.

Ekmek yoksa pasta yeriz be kardeşim!

Zamanında Kraliçe önermiş de, pardon buyurmuş da Fransızlar yemiş ya, bizim onlardan neyimiz eksik?

Cari açık, bütçedeki delik, işsizlik, açlık, yoksulluk, enflasyon, pahalılık, ev sahibi kiracı anlaşmazlıkları, bırakın doları, euroyu 1 Bulgar Levasının bile 15 lira etmesi…

Ne olmuş yani?

Hans, George bizden daha mı iyi sanıyorsunuz?

Hem sonra açlıktan ölen mi var?

Kayıtlara geçmiş böyle bir vaka var mı?

Yok! Eeee daha ne o zaman?

Başkası gelsin de başınızdaki örtüyü kaldırıp atsın mı, camileri mi kapatsın, sizi, bizi, hepimizi Pkk’lilere mi versin?

Bunu mu istiyorsunuz?

HALİNİZE ŞÜKREDİN

 Emekli maaşıymış, yüzde 25’miş, en düşük emekli maaşı asgari ücretin çok altında kalmış, kaşıkla vermişler kürekle almışlar, zamlar maaşları eritmiş, peehhhh!

Bunlar olmasaydı şaşardım!

Bırakalım böyle boş işlerle uğraşmayı.

Yahu bizim tünellerimiz, köprülerimiz, hem duble hem dubleks yollarımız, alt, üst, tüp geçitlerimiz var.

TOKİ evlerimiz var.

Doğalgazımız, petrolümüz var.

Siz neden bahsediyorsunuz.

Dahası girdiği bütün seçimleri bir şekilde mutlaka kazanmayı bilen asrın liderimiz var.

Onu soğan patatese değişmemiş aslan gibi yüzde 52’lik çok sayın ahalimiz var.

Yakında aya çıkacağız haberiniz yok mu sayın emekliler?

İster misiniz oraya da yollar, köprüler, havaalanları inşa edelim?

Nam olsun kâr olmasın.

Yürüyelim be abi kim tutar bizi!

Ya işte böyle sayın emekliler!

Ve de sayın dul ve yetimler!

Halinize şükredin!

Hem sonra para dediğiniz nedir ki?!

Nihayetinde el kiri değil mi?!

Rahat olun!

Akışta kalın!

Bindik bir alamete…

Gidiyoruz, görmüyor musunuz?

IRMAK NE DİYOR?

 Irmak kenarlarındaki yapılaşmanın hatlarını çizen taşkın sel sınırının verdiği en büyük, en geniş ölçü 1998 selidir.

O tarihten bu yana defalarca sel oldu ama hiçbiri 1998 selini geçmedi.

Bartın ırmağı bize 1998’de "benim sınırlarım bu, burayı aşarsanız canını yakarım" dedi.

Bu uyarıyı dikkate almadık.

Son 25 yılda bu sınırları aşan pek çok uygulama gördük.

Soralım bakalım belki ciddiye alıp de cevap veren olur;

Taşkın sel sınırı, haritası gelmiş geçmiş en büyük selimiz 1998’e göre güncellendi mi?

Güncellenmediyse neden güncellenmedi?

Güncellendiyse bu sınırın içinde neden yapılaşmaya izin verildi?

Yöresel Yemek Evi olarak yapılan daha sonra Emekliler Evine dönüştürülen Yalı’daki bina, ırmak kenarındaki kafeler, itirazlara rağmen yapılan eski terminal alanındaki “hilkat garibesi” bina her selde zarara davetiye değildir de nedir?

Ya Valilik ve Belediye binasının olduğu bölge?

Buraların da riskli olduğu Sosyal Güvenlik Kurumunun dosya kurutmasından belli değil mi?

Sayın yetkililer ve ilgililer kusura bakmayın ama siz sele “gel beni al” diyorsunuz.

Irmak bize ne diyor?

Yatağımı daraltma, dibimi doldurma, beni düzenli temiz tut diyor.

Benim alanıma girme diyor.

İlime, bilime, tekniğe uyun diyor.

Altyapınızı, üstyapınızı düzgün yapın, kurallara uyun diyor.

Sizinle ancak bu şartlarda geçinebiliriz diyor.

Sel de susuzluk da kaderimiz değil

Olmamalı!

Yapılacak işler belli.

Bunları yapacak olanlar yapamıyorlarsa değiştirmek gerekir.

Ne zamana kadar?

Yapanı buluncaya kadar!

Kimsenin sizi oyalamasına izin vermeyin.

Demokrasi budur işte!

DEMOKRASİ GÜNÜ

 Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimine demokrasi diyoruz.

Bugün toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı bir yönetimden söz etmek mümkün mü?

İktidar yanlısı, yandaşı birisine sorsam demokrasi nedir kardeş diye, demokrasi AKP’dir, demokrasi biziz der.

Başka söze hacet var mı?

SU MESELESİ

 Yağmur yağdı, sel oldu, binalardaki kullanma suyumuz bulandı, günlerce çamur renginde aktı.

Demek ki neymiş?

Su isale hattımız güvenli ve sağlıklı değilmiş!

Kim değiştirecek?

Ben değil herhalde.

Peki değiştirmekle yükümlü arkadaşlar ne yaptılar?

Boyuna kültür, sanat, spor etkinliği, park, bahçe, yol, kaldırım yaptılar, konserler düzenlediler,

Salazar’ın 3 F taktiği; Futbol, fado, fiesta.

Ben olsam makamlar, mevkiler gelip geçici derim Bartın’ın önceliklerini göz önünde bulundurarak kalıcı eser(ler) bırakmaya çalışırdım.

Zaten yerel seçime bir yıldan daha az zaman var.

Personelle uğraşacağıma, onu oradan alıp buraya, ötekini şuradan alıp buraya verip de zaman ve enerji kaybedeceğime hizmete odaklanırdım.

Halkın önceliğine uygun kalıcı eser demek seçime avantajlı girmek demektir.

HALKA UCUZ EKMEK YEDİRİN

 Mesela ilk işim pek çok belediyede örneği olan halk ekmek fabrikası planlamak olurdu.

6 ay içinde hayata geçirilebilecek bir proje.

Bartın’da ihtiyaç mı ihtiyaç!

Bu hayat pahalılığında imanı gevreyen dar gelirli vatandaş ekmeği 10-15 liraya değil de 3-5 liraya yese iyi değil mi?

Başka ne yapardım?

Hemen altyapıya girerdim.

Nüfus 10-20 bin iken yapılan, şimdi 70-80 bin kişiye hizmet vermeye çalışan ama yetersiz kalıp dökülen su isale, kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarını yenilemek için hazırlık yapardım.

Bir yılda bunların ne kadarını yapabilirsem o kadarını yapardım.

Aman ne lüzum var şimdi fırıncıları karşımıza almaya, altyapıya da girince kim görecek ki derseniz, tozları halının altına süpürüp dümen eylemiş olursunuz.

Süreniz azalıyor, eser bırakın sayın Fırıncıoğlu!

HAVANIZ BATSIN!!!

 Patlak egzoz meraklısı çok sürücü var.

Güya böyle etrafa hava atıyorlar, caka satıyorlar.

Cayırtı kıyamet kopuyor.

Disko arabalar müziği son ses açıyor.

Yıkılıyor ortalık.

Hasta mı var, usta mı var, cenaze mi var, çocuk mu uyuyor kimsenin umurunda değil.

Oysa yasalar bu başıbozukluğa, düzensizliğe, gürültüye izin vermiyor.

İdari yaptırım gerektiren bir ihlal, kusur, kabahat, suç.

Böyle bir ceza var ama sigara cezası gibi bu da uygulanmıyor.

Yani uygulanıyor dedirtecek kadar uygulanmıyor.

Normal bir yerde değil de sanki tımarhanede yaşıyor gibiyiz. 

Ben bunu ekonomik krize bağlıyorum.

Kafayı yeme durumları yani. 

Polisimiz ve zabıtamız bu konuda nedense esnek davranıyor.

Ama rahatsızlık had safhada.

Allah muhafaza eğer birisi bir gün eline beyzbol sopası alıp da disko arabalara, patlak egzozlu sürücülere Allah ne verdiyse girişip camı çerçeveyi dağıtılırsa…

Ne olur?

Kötü olur!

İş oraya doğru gitmesin!

Aman ha!

VARLIK İÇİNDE YOKLUK

 Antik çağdaki adımız Parthenios.

Sular ilahi anlamına geliyor.

Yerin altı da, üstü de ve etrafı da su.

Önemli kaynaklara sahibiz.

Adeta su cennetiyiz.

Ama varlık içinde yokluk çekiyoruz.

Bir arıza olmaya görsün, hemen yüksek kesimlerde yüksek katlar susuz kalıyor.

Selde de temizlik için su sarfiyatı arttığından yüksek kesimler yine su sıkıntısı çekti.

Nedir abi bu?

Su yetmiyorsa neden yeni bir kaynak aramıyoruz, bulmuyoruz?

İsrail çölde tarım yapıyor.

Biz bulanık suda balık avlıyoruz!

Allah’tan reva mıdır bu?

DELEGE SEÇİMİNİN MESAJI

 CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, eski milletvekili Rıza Yalçınkaya ile 12 delegenin belirlendiği Kırtepe mahallesinde sandığa girdi.

Yalçınkaya 30 oyla 3. sıradan delege seçilirken Bankoğlu 27 oyla 11. sırayı alabildi.

Daha önce girdiği delege seçimlerinde ve önseçimde ön sıralarda başlarda yer alan, Genel Başkan Yardımcısı unvanıyla girdiği bu seçimde de açık ara birinci olması gereken Bankoğlu neden düşüşte acaba?

Halka dokunamıyor, halkla iç içe olamıyor, seçimden seçime ortaya çıkıyor, taleplerimize cevap veremiyor eleştirilerinin bu düşüşte etkisi olabilir mi?

Genel Başkan Yardımcısı olan milletvekiline 8 basamak fark attığına göre Yalçınkaya yeniden umut mu oluyor yoksa?

Unutmadan listenin birinci sırasında 31 oyla Terziler Odası Başkanı Hulusi Kaymakçı, ikinci sırada da Burhan Demirkol var.

Kaymakçı’yı ve Demirkol’u ayrıca kutluyoruz.

Partililerin verdiği mesajı iyi okumak gerekir!

DİĞER YAZILARI HATADAN DERS ÇIKARMAK! 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! 01-01-1970 03:00 SEÇİMLE İMTİHAN! 01-01-1970 03:00 LİYAKAT KAZANDI! 01-01-1970 03:00 DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİDİR! 01-01-1970 03:00 Nasıl bir belediye istiyoruz? 01-01-1970 03:00 BEN DE ADAYIM! 01-01-1970 03:00 SEL GİDER CAMI KALIR! 01-01-1970 03:00 DİKKAT; KAYGAN ZEMİN! 01-01-1970 03:00 PARTİZANYA! 01-01-1970 03:00 EKMEK Mİ, ASFALT MI? 01-01-1970 03:00 KLL… 01-01-1970 03:00 İÇİMİZ BOŞALDI! 01-01-1970 03:00 MÜFTÜ MÜ SEÇİYORUZ, BELEDİYE BAŞKANI MI? 01-01-1970 03:00 VİZYON BUDUR İŞTE! 01-01-1970 03:00 KOLTUĞU KORUMA YASASI 01-01-1970 03:00 GELECEĞİN MİLLETVEKİLİ 01-01-1970 03:00 BİZİM GASPIRALI 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDERKEN… 01-01-1970 03:00 ASBESTTEN KURTULMALIYIZ! 01-01-1970 03:00 HERKESE EŞİT SU! 01-01-1970 03:00 SUSUZLUĞA DAİR… 01-01-1970 03:00 ARAP SAÇI!.. 01-01-1970 03:00 BAŞIBOŞLUK OLURSA… 01-01-1970 03:00 AYAĞINI DEMOKRASİNE GÖRE UZAT! 01-01-1970 03:00 HATADAN DÖNMEK FAZİLETTİR! 01-01-1970 03:00 1943’TE İNDİRİM, 2023’TE BİNDİRİM! 01-01-1970 03:00 YAŞASIN CUMHURİYET, YAŞASIN BARTIN GAZETESİ! 01-01-1970 03:00 MÜSTAHAK BİZE! 01-01-1970 03:00 KÖK MAAŞIN KÖKÜ 01-01-1970 03:00 CEHALETLE SAVAŞ 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! 01-01-1970 03:00 ADALET MÜLKÜN NERESİNDE? 01-01-1970 03:00 GİDERİN BU HAKSIZLIĞI!!! 01-01-1970 03:00 AL SANA YÜZDE 25 01-01-1970 03:00 ADALET, BAKAN, TUNÇ, BARTIN 01-01-1970 03:00 MAZBATASIZ VEKİL 01-01-1970 03:00 YÜRÜYÜN BE, KİM TUTAR SİZİ! 01-01-1970 03:00 İSTİKRAR BUYSA… 01-01-1970 03:00 BU İŞTE BİR İŞ VAR 01-01-1970 03:00 OLMAK YA DA OLMAMAK 01-01-1970 03:00 SEN NEYE HAZIRSAN O DA SENİN İÇİN HAZIRDIR 01-01-1970 03:00 ANKARA’YA 2 BİLET 01-01-1970 03:00 DİLE BENDEN NE DİLERSEN 01-01-1970 03:00 NABER SAYIN BAŞKAN? 01-01-1970 03:00 SEN BEN KAVGASI 01-01-1970 03:00 İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN 01-01-1970 03:00 HAYATIMIZ DEPREM 01-01-1970 03:00 ÖMÜR TÖRPÜSÜ 01-01-1970 03:00 Bİ KERECÜK DAHA 01-01-1970 03:00 SEÇİM HEDİYESİ 01-01-1970 03:00 GÜNDÜZ ABİ DE HİDAYETE ERDİ 01-01-1970 03:00 2022’YE VEDA ŞİİRİ 01-01-1970 03:00 DÜZENLEMENİN DÜZENSİZLİĞİ 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA OLMAZ! 01-01-1970 03:00 BİZİM NEYİMİZ EKSİK? 01-01-1970 03:00 BİR PUL ÜZERİNDEN GAZETECİLİK DERSİ 01-01-1970 03:00 KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ 01-01-1970 03:00 SAĞLIK BEKLEMEZ 01-01-1970 03:00 DAVA ADAMI 01-01-1970 03:00 KALDIRIMLAR YAYALARINDIR! 01-01-1970 03:00 SIRADA AĞIZLARA FERMUAR MI VAR? 01-01-1970 03:00 EPİSTEMOLOJİK BİR YAZI 01-01-1970 03:00 İMECE Mİ DEDİNİZ, HADİ CANIM SİZ DE! 01-01-1970 03:00 YEMEKTE KONUT VAR: AFİYET OLSUN 01-01-1970 03:00 FIRSATÇILIK 01-01-1970 03:00 99 YILDIR YAZIYOOOOR 01-01-1970 03:00 PARAN KADAR KONUŞ 01-01-1970 03:00 SOKAKTAN BİLDİRİYORUM 01-01-1970 03:00