YEMEKTE KONUT VAR: AFİYET OLSUN

Arif ÜÇLER

23-09-2022 15:33

Koşulların giderek daha da zorlaştığı şu günlerde düğün bayram havasında duyurulan sosyal konut projesi hayat pahalılığını önler mi?

Geçim sıkıntısını giderir mi?

Elektrik, gaz, akaryakıt fiyatlarını, enflasyonu, doları, düşürür mü?

Zamları durdurur, fiyat anarşisini bitirir mi?

Dar gelirlinin alım gücünü artırır mı?

Açlık ve yoksulluk sınırını aşağıya çeker mi?

Kişi başına düşen milli geliri, paramızın değerini artırır mı?

HANGİ PARAYLA

 Ne umuyoruz, ne buluyoruz?

Dar gelirlilerin öncelikli derdi konut değil ki.

Tencerelerini kaynatamayan insanlara siz ev satmaya çalışıyorsunuz.

Üstelik bu kriz ortamında.

Bu konutları kim nasıl, hangi parayla alacak?

Memlekette 14 milyon emekli var, bunların çoğu dar gelirli ve karnını zor doyuruyor.

3 bin 500 liraya talim eden 1,5 milyon emekliyi bir kenara koyarsak, ortalama emekli maaşları 5 veya 6 bin dersek emeklilerin yarısını bu projeden bir çırpıda elemiş olur muyuz?

Oluruz.

Kalan yarısının bir kısmının 7-8-10 bin lira aldığını düşünürsek, onlar da şimdilik 608 bin lira olan 2 artı 1’e 240 ay vade ile 2 bin 280 lira verirse geriye kalan para ile ay sonunu getirebilir mi?

Taksitlere 6 ayda bir zam geleceğini de hesap edersek, getirir getirmesine de iki ayağı bir papuçta, borç harçla.

Bu kesim 851 bin lira olan 3 artı 1’in 3 bin 187 lira olan aylık taksitlerini zaten veremez.

Demek ki 14 milyon emeklinin 10-11 hatta 12 milyonu istese de bu projeden yararlanamıyor.

Kalan 2-3 milyon emeklinin maaşının 10 bin liranın üzerinde 15-20 bin lira düzeyinde olduğunu düşünürsek işte bu konutları ancak bunlar alır.

ZENGİN DAHA ZENGİN

 5 bin 500 lira alan asgari ücretlileri hiç sormayın zaten.

Onlar bu projenin yanından bile geçemez.

Peki, dar gelirli değilse kim alacak bu konutları?

Tabii ki parası olanlar, yani zenginler.

Kur korumalı mevduat hesabından da onlar yararlanıp faizin faiziyle paralarına para katmıyorlar mı?

Bu da onun gibi işte.

‘Zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğu bir sistem bu’ diyoruz ya gün geçmiyor ki bizi doğrulamayan bir şey olmasın.

500 bin konut ve 250 bin konutluk arsa ile 50 bin işyerini kapsayan bu projeye başvuru daha ilk günlerden 4 milyon civarındaydı.

GÜZEL İŞ

 Başvuru bedeli 500 lira.

Sadece başvurudan elde edilen parayı hesap edin.

Güzel iş valla

150 bini engellilere, şehit yakınlarına, emeklilere ve gençlere tahsisli bu projeden bu kesimlerin bu ekonomik koşullarda yararlanabilmesi mümkün müdür?

Bana sorarsanız bu, ülkemizde, şu an ki hayatın olağan akışına aykırıdır.

Bu proje, zaten bankalara ve sağa sola borçlu olan birçok kişiyi, şartlarını zorlayacakları için daha da borçlandıracaktır.

Önce ekonomiyi düzeltip artık fahiş ötesi boyutlardaki zamları durdurabilseydik ve nüfusumuzun büyük bölümünü oluşturan dar gelirlilerin alım gücünü artırabilseydik bakın o zaman olurdu.

Ama olmayınca olmuyor demek ki.

Deniz bitince böyle olur.

Ne diyelim;

Allah selamet versin.

ÖNCELİKLERİMİZ YANLIŞ

 Size konut yapmayın diyen yok.

Dediğimiz, önceliğimizin bu olmadığıdır.

Çanakkale köprüsü, yollar, tüneller, havaalanları, kanal İstanbul, millet bahçeleri, saraylar ve yeni makam araçları gibi önceliğimiz de yok.

Önceliğimiz her alanda daha fazla üretim ve ihracat, işsizliği en aza indirmek, ekonomiyi ve dar gelirlilerin durumunu düzeltmek, sellerin zararını en aza indirecek altyapılar, yağmurdan, kardan, fırtınadan etkilenmeyecek enerji altyapıları, yenilenebilir enerjiye daha çok yatırım ve kamuda tasarruf gibi başlıklar olmalıyken, biz bazıları “gösteriş” ve “inat” için yapılan işlerle uğraşıyoruz..

Elbette onları da yapalım ama her şey bir aciliyet sırasına göre olmalı.

Değil mi ama?

TAHIL KORİDORU

 Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler arasında imzalanan "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi" ile tahıl ürünlerinin Ukrayna limanlarından sevkiyatının önü açıldı.

Karadeniz’de oluşturulan bu koridordan şu ana kadar onlarca gemi geçti, tonlarca tahıl taşıdı.

Buraya kadar iyi de başkalarının tahıl ihtiyacını karşılıyoruz diye hava atarken bizde unlu mamullere zam üstüne zam geliyor.

8,5 liraya aldığım bir lokmacık çavdar ekmeği kısa bir süre önce 10 lira oldu.

Makarna, bisküvi, pasta, börek ve diğer unlu mamullerin fiyatları da sürekli değişiyor.

Tahıl koridoru açtık diye düğün bayram yaptık ama tahıldan yapılan ne varsa zamlı ve pahalı yiyoruz.

Maliyetleri düşürüp üretimi artırmadıktan sonra biz bu filmi daha çok seyrederiz.

BANKADA PARA BİTER Mİ?

 Emekli maaşımı 19’unda alıyorum.

Bu ayın maaşı için saat 11.00 gibi ATM’ye gittim.

Baktım içerisi ayrı bir kuyruk, dışarısı ayrı bir kuyruk.

Kraliçenin tabutunu görebilmek için upuzun kuyruklar oluşturan İngilizler gibi.

Meğer ATM sabahtan beri para vermiyormuş.

Kuyruktakiler “Bankanın parası bitmiş, Zonguldak’tan para gelecekmiş, öğleden sonra alabilecekmişiz” diyorlardı.

ATM’ye baktım, sadece 100 lira veriyor, harçlık niyetine.

“Yazdığınız tutarı veremiyoruz, verdiğimiz tutarı kabul ediyorsanız onaylayın” diyor ekran yazısında.

Bir yetkiliye dedim ki;

“Bankanın parası mı bitti, insanlar mağdur durumda, ne bu rezillik?”

“Bankada para biter mi, sistem arızası var, öğleden sonra normale döner” dedi.

ATM istediği kadar parayı alıyor ama istediğiniz kadar parayı vermiyor.

Verdiği para sadece 100 lira, o da çay kahve parası.

BUNU DA GÖRDÜK

 Para vermek dışında başkaca her türlü işlemi yapıyor.

Dolayısıyla yetkilinin dediği inandırıcı değil.

Para bal gibi bitmiş işte.

5 senelik emekliyim.

Hiç böyle şey görmedim.

Maaşımı öğleden sonra geç vakitlerde alabildim.

Biliyorsunuz maaşlar gece 24.00’ten itibaren hesaplara yatırılıyor.

Banka binlerce emeklinin maaşını gece yarısından ertesi gün öğlene kadar kullanmış oldu.

En küçük bir gecikmede vatandaşa faiz bindiren banka kendi gecikmesinde de faiz verse ya.

Bu uyanık bankanın adını vermiyorum.

Sistem arızası deyip işin içinden çıkıveriyorlar.

Sisteme bak sen, tam da emeklinin maaş alacağı gün arıza yapıyor.

100 lirayı verirken arıza yok, fazlasını isterken arıza var.

Başka bankalardan maaş alanların kimisi de hepsini değil yarısını veriyor serzenişinde bulundu.

Bunu da gördük.

Bakalım daha neler göreceğiz.

HIRSIZ VAAAARRR

 Özellikle zincir marketlerden hırsızlıklarda ciddi boyutta artış var.

Bu hırsızların hepsi kleptoman (çalma hastası) olamayacağına göre bunun sebebi “hayat pahalılığı, fahiş fiyatlardır” demek için kâhin olmaya gerek yoktur herhalde.

Marketçiler artık başa çıkamadıklarını söylüyorlar.

Geçim sıkıntısı bazı kişileri zıvanadan çıkarmış durumda.

Yahu 5 kilogramlık ayçiçek yağlarını hem de kameralara rağmen nasıl çalıyorsunuz da bir ayda 2 ayda 9 tane 10 tane açık çıkabiliyor?

Bu hırsız fareler bir de bir kilogramlık kaşar peynirine çok dadanıyorlarmış.

Pahada ağır, yükte de ağır.

Onlar için hiç fark etmiyor.

Kamerayı da önemsemiyorlar.

Şeker, çikolata, ekmek vesaire…

Ufak tefekleri saymıyoruz daha.

Dedim ya artık iş iyice çığırından çıkmış.

Marketçiler “bir iki tane neyse de daha fazla olunca firma açıkları bizim kapatmamızı istiyor, bu paralar bize giriyor” diyor.

Onlar da şaşırmışlar, çaresiz kalmışlar.

Tabii hırsızlıklar marketlerin en hareketli zamanlarında oluyor haliyle.

“Zaten 3-4 kişiyle çalışıyoruz. O yoğunlukta hangi birini gözetleyeceksin abi” dedi bir market görevlisi. .

Bu açıklar ay sonları yapılan sayımlarda ortaya çıkıyor ve kameradan da binlerce kişiyi taramak gerektiği için bununla da sonuç almak çok zaman alıyor ve bu yüzden pek kimse uğraşmıyormuş.

İşte bu da içinde bulunduğumuz ekonomik koşulların bir başka acı göstergesi!

BAKAN VE ELEKTRİK

 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in Bartın’da yaptığı toplantıda bakanlığın ilimizde yürüttüğü çalışmalar ve projelerin yanı sıra Başkent Elektrik ve Akmercan Batıkar Doğalgaz tarafından sunum yapılarak istişarelerde bulunulmuş.

Bakan Dönmez ilimizden ayrıldı, gece yarısı elektrikler kesildi.

Uzunca bir süre de gelmedi.

Ertesi gece bir daha.

O da epey sürdü.

Bakan Bey, istişare toplantısı yaptığı şirket yetkililerine “Kış geliyor, hava koşulları çetinleşiyor. Hazırlıklarınızı yaptınız mı? Tellere değen ağaçlara müdahale ettiniz mi? Altyapıyı ve üstyapıyı güçlendirdiniz mi? Eksiklerinizi tamamladınız mı? Aksayan yönlerinizi giderdiniz mi?” diye sordu mu acaba?

Elektrik kesintileri devam ettiğine göre bunları hiçbirinin yerine getirildiğini sanmıyorum.

Teknik nedenli veya başka türlü arızalardan bıktık usandık artık.

Hatta bıkma usanma aşamalarını da çoktan geçtik.

Bu kış bizi yine büyük sıkıntılar bekliyor.

Hani belediye “su hatlarında arıza veya deplase var, yüksek kesimlerdekiler önleminizi alın” diyor ya elektrik konusunda önlem nasıl alınır bilmiyorum ama her sene aynı sıkıntıları yaşadığımıza göre galiba kendi başımızın çaresine bakmaktan başka yapacak bir şey yok!

DİĞER YAZILARI HATADAN DERS ÇIKARMAK! 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! 01-01-1970 03:00 SEÇİMLE İMTİHAN! 01-01-1970 03:00 LİYAKAT KAZANDI! 01-01-1970 03:00 DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİDİR! 01-01-1970 03:00 Nasıl bir belediye istiyoruz? 01-01-1970 03:00 BEN DE ADAYIM! 01-01-1970 03:00 SEL GİDER CAMI KALIR! 01-01-1970 03:00 DİKKAT; KAYGAN ZEMİN! 01-01-1970 03:00 PARTİZANYA! 01-01-1970 03:00 EKMEK Mİ, ASFALT MI? 01-01-1970 03:00 KLL… 01-01-1970 03:00 İÇİMİZ BOŞALDI! 01-01-1970 03:00 MÜFTÜ MÜ SEÇİYORUZ, BELEDİYE BAŞKANI MI? 01-01-1970 03:00 VİZYON BUDUR İŞTE! 01-01-1970 03:00 KOLTUĞU KORUMA YASASI 01-01-1970 03:00 GELECEĞİN MİLLETVEKİLİ 01-01-1970 03:00 BİZİM GASPIRALI 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDERKEN… 01-01-1970 03:00 ASBESTTEN KURTULMALIYIZ! 01-01-1970 03:00 HERKESE EŞİT SU! 01-01-1970 03:00 SUSUZLUĞA DAİR… 01-01-1970 03:00 ARAP SAÇI!.. 01-01-1970 03:00 BAŞIBOŞLUK OLURSA… 01-01-1970 03:00 AYAĞINI DEMOKRASİNE GÖRE UZAT! 01-01-1970 03:00 HATADAN DÖNMEK FAZİLETTİR! 01-01-1970 03:00 1943’TE İNDİRİM, 2023’TE BİNDİRİM! 01-01-1970 03:00 YAŞASIN CUMHURİYET, YAŞASIN BARTIN GAZETESİ! 01-01-1970 03:00 MÜSTAHAK BİZE! 01-01-1970 03:00 KÖK MAAŞIN KÖKÜ 01-01-1970 03:00 CEHALETLE SAVAŞ 01-01-1970 03:00 YETER Kİ EZAN SUSMASIN! 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! 01-01-1970 03:00 ADALET MÜLKÜN NERESİNDE? 01-01-1970 03:00 GİDERİN BU HAKSIZLIĞI!!! 01-01-1970 03:00 AL SANA YÜZDE 25 01-01-1970 03:00 ADALET, BAKAN, TUNÇ, BARTIN 01-01-1970 03:00 MAZBATASIZ VEKİL 01-01-1970 03:00 YÜRÜYÜN BE, KİM TUTAR SİZİ! 01-01-1970 03:00 İSTİKRAR BUYSA… 01-01-1970 03:00 BU İŞTE BİR İŞ VAR 01-01-1970 03:00 OLMAK YA DA OLMAMAK 01-01-1970 03:00 SEN NEYE HAZIRSAN O DA SENİN İÇİN HAZIRDIR 01-01-1970 03:00 ANKARA’YA 2 BİLET 01-01-1970 03:00 DİLE BENDEN NE DİLERSEN 01-01-1970 03:00 NABER SAYIN BAŞKAN? 01-01-1970 03:00 SEN BEN KAVGASI 01-01-1970 03:00 İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN 01-01-1970 03:00 HAYATIMIZ DEPREM 01-01-1970 03:00 ÖMÜR TÖRPÜSÜ 01-01-1970 03:00 Bİ KERECÜK DAHA 01-01-1970 03:00 SEÇİM HEDİYESİ 01-01-1970 03:00 GÜNDÜZ ABİ DE HİDAYETE ERDİ 01-01-1970 03:00 2022’YE VEDA ŞİİRİ 01-01-1970 03:00 DÜZENLEMENİN DÜZENSİZLİĞİ 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA OLMAZ! 01-01-1970 03:00 BİZİM NEYİMİZ EKSİK? 01-01-1970 03:00 BİR PUL ÜZERİNDEN GAZETECİLİK DERSİ 01-01-1970 03:00 KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ 01-01-1970 03:00 SAĞLIK BEKLEMEZ 01-01-1970 03:00 DAVA ADAMI 01-01-1970 03:00 KALDIRIMLAR YAYALARINDIR! 01-01-1970 03:00 SIRADA AĞIZLARA FERMUAR MI VAR? 01-01-1970 03:00 EPİSTEMOLOJİK BİR YAZI 01-01-1970 03:00 İMECE Mİ DEDİNİZ, HADİ CANIM SİZ DE! 01-01-1970 03:00 FIRSATÇILIK 01-01-1970 03:00 99 YILDIR YAZIYOOOOR 01-01-1970 03:00 PARAN KADAR KONUŞ 01-01-1970 03:00 SOKAKTAN BİLDİRİYORUM 01-01-1970 03:00