SIRADA AĞIZLARA FERMUAR MI VAR?

Arif ÜÇLER

25-10-2022 12:09

Basın özgürlüğünü kısıtlayan koşullar, gazetecilerin içinde bulundukları maddi manevi zorluklar zaten 24 Temmuz Basın Bayramının gerçek anlamda kutlanılabilirliğini mümkün kılmıyordu.

Adına dezenformasyon yasası denilen ama dezenformasyondan çok eleştirel (hoşa gitmeyen) haberi-paylaşımı engellemeye çalışacağı her halinden belli olan düzenleme, bünyesinde sansür de barındırdığından, 24 Temmuz 1908 tarihinde Türk Basınından sansürün kaldırılması nedeniyle kutlanan “Basın Bayramını” daha da anlamsız ve etkisiz hale getirerek rafa kaldırdı.

Göstermelik bir basın bayramımız, sembolik bir basın özgürlüğümüz vardı, öyle anlaşılıyor ki; o da gitti elden.

Yeni düzenleme müphem ve muğlak kavramlarıyla bir fiilin suç olup olmadığı konusunda savcı ve hakimlere çok geniş takdir yetkisi veriyor.

Bir paylaşımınızdan veya haberinizden dolayı halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymakla suçlanabilir, 1 ila 3 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanabilirsiniz.

SANSÜR YASASI

 Bu yasa iktidarlara biat etmeyen, hazır ola-hizaya geçmeyen gazetecinin, gazeteciliğin, sosyal medyada paylaşım yapan kişinin, eleştirinin ipini çekebilecek nitelikte bir yasadır.

Ama şu da sanılmasın ki 24 Temmuz 1908’de öldü denilen sansür bu yasa ile hortladı.

O hep vardı, hiçbir yere gitmedi.

Sadece şimdi bu yasa ile bize gülerken ağzındaki bütün dişleri göstererek güçlü bir şekilde “hahaha… ben buradayım, yakacağım çıranızı” diye haykırdı.

Valla şahsen ben bundan sonra her yazımın altına “Sayın halkımız aman ha sakın ola bu yazıdan dolayı yanılmayın. Siz bana bakmayın. Nasıl biliyorsanız öyle yapın. Ayrıca sakın korkmayın, endişeye ve paniğe kapılmayın” notunu düşeceğim.

Bu uyarı beni kurtarır herhalde (!)

Sosyal medyayı, basını falan hadi diyelim ki bu şekilde sansürleyip susturdunuz.

Milletin ağzına da fermuar çekemezsiniz ya!

KİME GÖRE NEYE GÖRE?

 Düzenleme pimi çekilmiş el bombası gibi.

Her an birisinin elinde patlamaya hazır.

“Gerçeğe aykırı bilgi” kavramı; kime ve neye göre, hangi ölçütler esas alınarak tespit edilecek?

Hukukçular “gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse” ifadesinin somut olmadığına dikkat çekiyor.

Aynı maddede yer alan “örgütün faaliyeti” tanımının da “çok muğlak ve esnetilmeye uygun” olduğu değerlendiriliyor.

ÜNAL’A GÖRE HAVA HOŞ

 AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ise başka bir şey söylüyor.

Bakın ne diyor; "Dezenformasyon suçunun teşekkülü için beş şartın beşinin de olması gerekiyor. Dolar öngörüsünde bulunan ekonomist, deprem tahmini yapan bilim adamı bu suç kapsamına girmez. Suçun teşekkülü için tam beş maddenin, beşinin de varlığı aranacak”

Ünal’ın dediği koşullar şöyle:

1) Yayılan haber gerçek olmayacak.

2) Ülkenin güvenliği ve kamu sağlığı ile ilgili gerçekdışı haber olacak.

3) Halk arasında panik, korku ve endişe oluşturma kastı taşıyacak.

4) Kamu barışını bozmaya elverişli olacak.

5) Bunlar aleni biçimde yapılacak.

KİM NE DİYECEK?

 Ünal, "Altını çiziyorum, beş unsurun bir aradalığı aranacak. Bu beş unsurdan üçü varsa suç teşkil etmeyecek" dedi.

Sayın Ünal birbirine zincirleme bağlı bu 5 koşulu bir arada bulmak sanki çok zormuş gibi konuşuyor.

Mahir Bey tepkilerin dozunu düşürmek için belki böyle konuşuyor, yasayı uygulanması güç bir şeymiş gibi, masum bir şeymiş gibi gösteriyor.

Bunlar savcıların (daha doğrusu başsavcıların) insafına bırakılmış, belli bir ölçüsü olmayan, yoruma, takdire kalmış, kişiden kişiye değişebilecek maddeler.

Bir başsavcı isterse “ben böyle gördüm, yorumladım, takdir ettim” deyip işin içinden çıkabilir.

3 yıla kadar hapis talepli davayı da bal gibi açabilir.

Zaten bu istenmiyor mu?

Kim ne diyecek?

DOLAR 40 LİRA OLACAK

 Mahir Bey dolar 40 lira olacak dedi diye kimseye dava açılmaz diyor ya kendisi savcı mı ki böyle konuşabiliyor.

Yarın bir gün bu yüzden bir dava açılırsa Mahir Bey’in sözleri mahkemelik olan kişiyi kurtarır mı?

Bakın buraya yazıyorum.

Bu yasal düzenleme çok kişinin canını yakacak.

Nasıl mı?

Mahir Bey dolar dedi madem, hadi oradan gidelim.

40 lira olacak sözü zaten içinde korku, endişe ve panik barındırmıyor mu?

Bu haber şu anda gerçek olmadığına göre yalan haber saymak çok mu zor?

Korku, endişe ve panik yaratacağından kamu barışını da bozacağına göre daha şimdiden 3 maddeden gittik mi okkanın altına?

DEMOKLES’İN KILICI

 Kalan iki maddeden biri “Ülkenin güvenliği ve kamu sağlığı ile ilgili gerçekdışı haber olacak” diyor ya, dolar zaten kallavi bir dış güç olduğundan buna kılıf uydurmak da zor olmasa gerekir.

Kaldı mı ipimizi çekecek son madde.

O da “Bunlar aleni biçimde yapılacak” diyor ya sosyal medyada ve basında çıkan bir paylaşım ve haber aleni oğlu aleni sayılacağına göre yedik mi kardeşim ayvayı?

Afiyet olsun!

Gördünüz mü en basitinden bir dolar haberinin veya paylaşımının bile insanın başına ne işler açabileceğini?

Bu yasa sosyal medya kullanıcılarının ve gazetecilerin başının üzerinde “Demokles’in kılıcı” gibi sallanacak.

Galiba zaten amaç da buydu.

Korkutmak, sindirmek, susturmak.

İleri demokrasi dedikleri böyle bir şey olsa gerek!

Hadi hayırlı olsun!

AMASRA FACİASI

 41 cana malolan Amasra’daki grizu patlamasından sonra yetkililer süratle harekete geçti.

Üç bakan hemen olay gecesi, Cumhurbaşkanı ve diğer bazı bakanlarla siyasi parti liderleri de sonraki gün Amasra’ya geldi.

Devlet katında öyle hızlı kararlar alındı ki bütün iş ve işlemler bir çırpıda yapılıverdi.

Tam bir seferberlik vardı.

Büyüklerimiz olaya hemen el koydu.

Tam 6 savcı soruşturma yürütüyor.

4 iş müfettişi de ayrıca iş başında

Bu sürati, bu ilgiyi-alakayı, bu titizliği keşke önlem alınırken de görsek.

Görsek de canlarımız yanmasa, ocaklarımız sönmese.

Nihayetinde teknolojinin bugün geldiği noktada grizu patlamaları önceden belirlenebilir, can kayıpları önlenebilir.

Tedbirli ve dikkatli olduktan sonra böyle acı olaylarla karşılaşmayız.

Bu saatten sonra ne yapsak şehit madencilerimizi geri getiremeyiz, acıları yok edemeyiz ama ders alırsak bundan sonra meydana gelebilecek kazaları önlemiş oluruz.

Soma’dan, Kozlu’dan, Armutçuk’tan, Gelik’ten, Karadon’dan, Ermenek’ten ders almadık.

Bari Amasra’dan alalım.

Olmaz mı?

ZAMLAR DURMUYOR

 Başta süt, yumurta, peynir, zeytin olmak üzere marketlerde her şey zam üstüne zam görmeye devam ediyor.

Temmuzda emeklilere ve asgari ücretlilere yapılan maaş artışının üzerine her şeye en az üç-dört kere zam geldi.

Bu zamlar öyle eskisi gibi 2 lira 3 lira 5 lira değil her seferinde en az 10-15, hatta 20-30 lira birden yapıldı.

Böylece maaşlara yapılan zamlar çoktan eridi, bitti, gitti.

Ama sayın devlet büyüklerimiz halen daha “vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyorlar.

Evet, bu zamlardan bu yakıcı, yıkıcı enflasyondan etkilenmeyen, ezilmeyen tuzu kuru bir kesim var.

85 milyonluk ülkede ben diyeyim 10 milyon, siz deyin 20 milyon kişi.

Onlar, açlık ve yoksulluğun arttığı, fakirin daha da fakirleştiği bu ortamda paralarına para katıyorlar, daha da zenginleşiyorlar.

Allah’tan reva mıdır bu?

Hadi söyleyin bakalım!

DİĞER YAZILARI HATADAN DERS ÇIKARMAK! 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! 01-01-1970 03:00 SEÇİMLE İMTİHAN! 01-01-1970 03:00 LİYAKAT KAZANDI! 01-01-1970 03:00 DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİDİR! 01-01-1970 03:00 Nasıl bir belediye istiyoruz? 01-01-1970 03:00 BEN DE ADAYIM! 01-01-1970 03:00 SEL GİDER CAMI KALIR! 01-01-1970 03:00 DİKKAT; KAYGAN ZEMİN! 01-01-1970 03:00 PARTİZANYA! 01-01-1970 03:00 EKMEK Mİ, ASFALT MI? 01-01-1970 03:00 KLL… 01-01-1970 03:00 İÇİMİZ BOŞALDI! 01-01-1970 03:00 MÜFTÜ MÜ SEÇİYORUZ, BELEDİYE BAŞKANI MI? 01-01-1970 03:00 VİZYON BUDUR İŞTE! 01-01-1970 03:00 KOLTUĞU KORUMA YASASI 01-01-1970 03:00 GELECEĞİN MİLLETVEKİLİ 01-01-1970 03:00 BİZİM GASPIRALI 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDERKEN… 01-01-1970 03:00 ASBESTTEN KURTULMALIYIZ! 01-01-1970 03:00 HERKESE EŞİT SU! 01-01-1970 03:00 SUSUZLUĞA DAİR… 01-01-1970 03:00 ARAP SAÇI!.. 01-01-1970 03:00 BAŞIBOŞLUK OLURSA… 01-01-1970 03:00 AYAĞINI DEMOKRASİNE GÖRE UZAT! 01-01-1970 03:00 HATADAN DÖNMEK FAZİLETTİR! 01-01-1970 03:00 1943’TE İNDİRİM, 2023’TE BİNDİRİM! 01-01-1970 03:00 YAŞASIN CUMHURİYET, YAŞASIN BARTIN GAZETESİ! 01-01-1970 03:00 MÜSTAHAK BİZE! 01-01-1970 03:00 KÖK MAAŞIN KÖKÜ 01-01-1970 03:00 CEHALETLE SAVAŞ 01-01-1970 03:00 YETER Kİ EZAN SUSMASIN! 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! 01-01-1970 03:00 ADALET MÜLKÜN NERESİNDE? 01-01-1970 03:00 GİDERİN BU HAKSIZLIĞI!!! 01-01-1970 03:00 AL SANA YÜZDE 25 01-01-1970 03:00 ADALET, BAKAN, TUNÇ, BARTIN 01-01-1970 03:00 MAZBATASIZ VEKİL 01-01-1970 03:00 YÜRÜYÜN BE, KİM TUTAR SİZİ! 01-01-1970 03:00 İSTİKRAR BUYSA… 01-01-1970 03:00 BU İŞTE BİR İŞ VAR 01-01-1970 03:00 OLMAK YA DA OLMAMAK 01-01-1970 03:00 SEN NEYE HAZIRSAN O DA SENİN İÇİN HAZIRDIR 01-01-1970 03:00 ANKARA’YA 2 BİLET 01-01-1970 03:00 DİLE BENDEN NE DİLERSEN 01-01-1970 03:00 NABER SAYIN BAŞKAN? 01-01-1970 03:00 SEN BEN KAVGASI 01-01-1970 03:00 İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN 01-01-1970 03:00 HAYATIMIZ DEPREM 01-01-1970 03:00 ÖMÜR TÖRPÜSÜ 01-01-1970 03:00 Bİ KERECÜK DAHA 01-01-1970 03:00 SEÇİM HEDİYESİ 01-01-1970 03:00 GÜNDÜZ ABİ DE HİDAYETE ERDİ 01-01-1970 03:00 2022’YE VEDA ŞİİRİ 01-01-1970 03:00 DÜZENLEMENİN DÜZENSİZLİĞİ 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA OLMAZ! 01-01-1970 03:00 BİZİM NEYİMİZ EKSİK? 01-01-1970 03:00 BİR PUL ÜZERİNDEN GAZETECİLİK DERSİ 01-01-1970 03:00 KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ 01-01-1970 03:00 SAĞLIK BEKLEMEZ 01-01-1970 03:00 DAVA ADAMI 01-01-1970 03:00 KALDIRIMLAR YAYALARINDIR! 01-01-1970 03:00 EPİSTEMOLOJİK BİR YAZI 01-01-1970 03:00 İMECE Mİ DEDİNİZ, HADİ CANIM SİZ DE! 01-01-1970 03:00 YEMEKTE KONUT VAR: AFİYET OLSUN 01-01-1970 03:00 FIRSATÇILIK 01-01-1970 03:00 99 YILDIR YAZIYOOOOR 01-01-1970 03:00 PARAN KADAR KONUŞ 01-01-1970 03:00 SOKAKTAN BİLDİRİYORUM 01-01-1970 03:00