NABER SAYIN BAŞKAN?

Arif ÜÇLER

17-03-2023 22:34

30 Haziran 2021’de benim de emekli gazeteci olarak haber sergisiyle açılışına katkıda bulunduğum Emekliler Evinin, bahçesinde düzenlenen törende yaptığım konuşmayı Belediye Başkanı Cemal Akın’a hitaben “Milletvekili olarak da Bartın’a hizmet etmeniz dileğiyle” diye bitirmiştim.

Başkan Akın gülerek ve yanında Vali Yardımcımız Abdullah Akdaş, Başsavcımız Faruk Kaynak ve parti başkanları olduğu halde “Yok öyle bir şey. Adımı çıkarma Arif” karşılığını vermişti.

Görünen köy kılavuz istemiyordu ki.

Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi.

Siz şehirden çok köyde gezerseniz renginizi belli etmiş, meramınızı açık etmişsiniz demektir.

Adınız zaten çıkmıştı 9’a, inmezdi ki 8’e a benim başkanım.

MALUMUN İLANI

 Dolayısıyla 16 Mart 2023’te açıklanan istifa ve milletvekili adaylığının ilanı aslında “malumun ilanı” idi.

Yani bilinen bir şeyin açıklanmasıydı.

31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimleri zor kazanan Akın’ın bana göre belediyedeki misyonunu tamamladığını gösteren sonuçlardan sonra milletvekili adaylığından başka çaresi var mıydı ki?

Milletvekili elbisesi üzerinde güzel durur, yakışır, o makamı, o koltuğu doldurur da, tabii bu ayrı konu.

Ayrıca Bartın’da geçmişe baktığımızda belediye başkanlığı koltuğuna oturanların birçoğunun gönlünde yatan aslanın milletvekilliği olduğunu da hesaba katarsak Akın’ı belediye seçimlerine bir yıl kala istifaya götüren süreci daha iyi anlayabiliriz.

Netice itibarıyla Bartın Belediyesi’nde üst üste 3 dönemdir (14 yıl) yaşanan Cemal Akın dönemi günahıyla sevabıyla sona erdi.

Yapılanlar var, yapılamayanlar var.

Bakalım şehirde olup bitenler köy sandığına, bir başka deyişle il genelinde kurulacak oy sandıklarına nasıl yansıyacak?

BİNANIZLA OYNAMAYIN

 İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunulan düzenlemeye göre, yeni inşa edilecek yapılarda asma kat olmayacak, 2 kattan fazla katı bulunan yapılara bodrum katı zorunluluğu getirilecek.

Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, yönetmelik değişikliğinin uzmanlar ve bilim insanlarının görüşleri doğrultusunda hazırlandığını söyledi.

Bakın Gökçe başka ne dedi;

“Asma kat, binanın simetrisini bozup kısa kolon etkisi yarattığı için olası bir deprem durumunda binanın oradan çökmesine yol açabilecek etkenlerden biri. Asma kat yapılmasına da depremde kırılganlığı çok yüksek yumuşak kat yapılmasına da müsaade etmeyeceğiz. Zemin katı 4.5 metre yapıp zerine de asma kat yapıyor ve binanın simetrisini bozuyorlar. Bu ülkemizin birçok kentinde çok yaygın. Depremde de gördük ki binaların önemli bir bölümü taşıyıcı sistemine zarar verildiği, alt kattaki dükkân, banka, market, galeri, fırının taşıyıcıya zarar verdiği için çöktü. Bu durum yeni binalarda da görüldü. Onun için biz asma katı yasaklıyoruz”

CAM BALKON DA YANLIŞ

 Soru şu;

İnsan hayatını önceleyen böyle yönetmelikler Bartın’da neden yok ve neden uygulanmıyor?

İstanbul’dakilerin canı can da bizimkilerin canı patlıcan mı?

“Oda büyütme, oda ayırma, balkonu içeri alma da binaların mühendislik hesaplarına zarar verir ve afette yıkım riskini arttırır” şeklinde uzman görüşleri var ve asma kat gibi bu cam balkon işine ben de karşıyım.

Hele hele kiriş-kolon kesme tam bir cinayet.

Eklenti, kat çıkma, büyütme…

Bunların hepsi faciaya davetiye!

Balkonu kapatıp odaya dönüştüren, buraya pek çok ağır eşya yerleştiren, aygaz, buzdolabı, çamaşır makinesi koyup mutfak veya banyo gibi kullananlar var.

Balkonda kullanılan demirle betonla odalarda kullanılan bir mi?

Onun taşıyacağı yük belli, diğerinin taşıyacağı yük belli.

İşte çok sayıda vilayeti etkileyip tarumar eden Maraş merkezli depremlerde de gördük; sonuçta deprem öldürmüyor, tedbirsizlik, ihmal, kural tanımazlık öldürüyor.

Ellemeyin kardeşim binanızın orasıyla burasıyla.

İnsan üzerine bastığı dalı keser mi yahu!

SİYASETTEN EMEKLİ OLUNMUYOR

 Gözümle gördüm, kulağımla duydum.

Eski bir siyasetçi hâlâ kendisinden yardım isteyenlere yardımcı olmaya çalışıyor.

İş buluyor, aş buluyor, hastane buluyor, doktor buluyor.

Siyasetten emekli olunmuyormuş demek ki.

Siz isteseniz bile halk sizi emekli etmiyor işte.

2018’den bu yana emekliyim ve halen daha yazdığıma göre gazetecilik de öyle.

Yalanlara, yanlışlara, haksızlıklara, düzensizliklere sessiz kalamadığımız, göz yumamadığımız için bu duygu, bu haslet, dahası ve en önemlisi bu vicdan her şeye rağmen bizi bu mesleğin içinde tutuyor.

Siyasetçilerin de gazeteciler gibi bu işleri bırakmamaları halkın, kamunun, toplumun yararınadır.

Ama bunu kendisine ve yakın çevresine çalışan gazeteciler için nasıl söylemiyorsak sadece kendisinin, yakınlarının ve partililerin işini gören, halka gelince top çeviren, oyalayan, işi yokuşa süren siyasetçiler için de asla söylemiyoruz.

Halk için çalışan, toplum menfaatine, kamu yararına çalışan siyasetçiler eski veya yeni, her zaman var olsunlar, sağ olsunlar, başımızın tacı olsunlar.

İşte tam da burada önümüzdeki seçimlerin önemi bir kez daha karşımıza çıkmıyor mu?

Ey ahali, sayın seçmenlerimiz;

Sadece kendisine, yakın çevresine ve partilisine faydası olan boş insanları seçmeyin.

Seçim gelince ortaya çıkan, diğer zamanlarda yanına yaklaşılamayan, telefonuna dahi ulaşılamayan siyasiler var.

Siz onları tanırsınız, bilirsiniz.

Sakın hata yapmayın.

Olur mu?

ESKİ TÜFEKLER

 Peki, insanlar yeniler dururken eskilere neden gider?

Cevap çok basit;

Tabii ki yenilerden umduklarını tam olarak bulamadıkları için.

Şimdi bu yazının üzerine “Ne varsa eskilerde var” diyeceğim ama bu sefer de yeniler alınacak.

Hiç alınmaya gerek yok.

Alınmayın, gücenmeyin, kıskanmayın çalışın sizin de olsun!

DIŞ MİNNAKLAR

 İnternette yer alan bilgilere göre;

Yeryüzünde ölçülmüş en büyük deprem 22 Mayıs 1960 tarihinde Şili'nin Valdivia kentinde meydana gelen 9.5 büyüklüğündeki depremdir.

Enerji boşalımı açısından kıyaslandığında ise bir sonraki en büyük deprem 9.2 ile 27 Mart 1964 tarihinde Alaska'da gerçekleşmiştir.

17 Ocak 1995 yılında Japonya'nın yoğun nüfuslu kentlerinden biri olan Kansai'de meydana gelmiş 7.2 büyüklüğündeki deprem, 1.5 milyon nüfuslu kentte deprem anı ve sonrasında çıkan yangın sebebiyle 6200 kişinin ölümüne yol açmıştır. Son 50 yıl içinde Japonya'da meydana gelen en yıkıcı deprem olarak kayıtlara geçmiştir.

Türkiye’de Maraş merkezli depremde yitirdiğimiz insan sayısı 50 bine dayandı.

Yıkık ve hasarlı bina sayısı 200 bini geçti.

Depremlere karşı kırılganlıkta denge ve denetleme sisteminin etkisi nedir sizce?

Türkiye’yi, deprem önlemleri konusunda dünyada öne çıkan iki ülke olan Şili ve Japonya ile karşılaştıran bir çalışma yapılmış.

Kapsamlı bir analiz raporu yayınlandı.

Türkiye’nin afetlere karşı kırılganlığını azaltamamasının nedeni “liyakat”, “şeffaflık” ve “hesap verebilirlik” prensiplerinin kurumların işleyişinde hayata geçirilmemesi olduğunu yazmışlar bu rapora.

Japonya yetmezmiş gibi bir de Şili çıktı başımıza.

Ah şu dış güçler.

Ve de ah şu iç ve dış mihraklar.

Ah ki ne ah!

Bir aman vermediniz be kardeşim.

Siz olmasanız memleketi ne güzel yönetirdik be ya!

BİR NEFES SIHHAT

 Hadi biraz da sağlık konuşalım.

Tek gözünüz olmadan yaşayabilirsiniz.

İki gözünüz olmadan da yaşayabilirsiniz.

Kulaklarınız, parmaklarınız, elleriniz, kollarınız, bacaklarınız olmadan da yaşayabilirsiniz.

İki böbreğinizden biri yoksa yine sorun değil, tek böbrekle hayatınızı idame ettirebilirsiniz.

Safra keseniz olmasa da oluyor.

Dalak da öyle.

Önemli bir organ ama olmazsa olmaz değil.

Pankreassız bile yaşanabiliyor, insülin takviyesiyle.

Ya nefesiniz tükenince…

Nefes almadan yaşayabilir misiniz?

Mümkün değil.

O halde sizi nefessiz bırakacak etkenlerin başında gelen sigara ile aranızdaki bağı neden koparmıyorsunuz?

Astım, bronşit, koah hastalarının halini görmüyor musunuz?

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi!

Sağlığınızın kıymetini bilin!

EN SAĞLIKLI KARAR

 90’lı yıllarda…

1,5 yıl Telekom’da çalıştım, maaşım ve sosyal haklarım çok iyiydi, bıraktım.

Aynı dönemde…

Evlilik hazırlığı yapıyordum, âşıktım, nişanlıydım, bıraktım.

Bu kararlarım için mutlu olduğumu söyleyemem.

25 yıl sigara içtim, 18 Şubat 2005’te bıraktım.

Bu illetten yakamı kurtardığım için ne kadar mutlu olduğumu anlatmaya kelimeler yetmez.

Sigara içmek hayatımın en büyük pişmanlığıdır, sigarayı bırakmak ise hayatımın en sağlıklı, en doğru, en güzel kararıdır.

Tavsiye ederim.

Oh be dünya varmış diyeceksiniz!

DİĞER YAZILARI HATADAN DERS ÇIKARMAK! 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! 01-01-1970 03:00 SEÇİMLE İMTİHAN! 01-01-1970 03:00 LİYAKAT KAZANDI! 01-01-1970 03:00 DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİDİR! 01-01-1970 03:00 Nasıl bir belediye istiyoruz? 01-01-1970 03:00 BEN DE ADAYIM! 01-01-1970 03:00 SEL GİDER CAMI KALIR! 01-01-1970 03:00 DİKKAT; KAYGAN ZEMİN! 01-01-1970 03:00 PARTİZANYA! 01-01-1970 03:00 EKMEK Mİ, ASFALT MI? 01-01-1970 03:00 KLL… 01-01-1970 03:00 İÇİMİZ BOŞALDI! 01-01-1970 03:00 MÜFTÜ MÜ SEÇİYORUZ, BELEDİYE BAŞKANI MI? 01-01-1970 03:00 VİZYON BUDUR İŞTE! 01-01-1970 03:00 KOLTUĞU KORUMA YASASI 01-01-1970 03:00 GELECEĞİN MİLLETVEKİLİ 01-01-1970 03:00 BİZİM GASPIRALI 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDERKEN… 01-01-1970 03:00 ASBESTTEN KURTULMALIYIZ! 01-01-1970 03:00 HERKESE EŞİT SU! 01-01-1970 03:00 SUSUZLUĞA DAİR… 01-01-1970 03:00 ARAP SAÇI!.. 01-01-1970 03:00 BAŞIBOŞLUK OLURSA… 01-01-1970 03:00 AYAĞINI DEMOKRASİNE GÖRE UZAT! 01-01-1970 03:00 HATADAN DÖNMEK FAZİLETTİR! 01-01-1970 03:00 1943’TE İNDİRİM, 2023’TE BİNDİRİM! 01-01-1970 03:00 YAŞASIN CUMHURİYET, YAŞASIN BARTIN GAZETESİ! 01-01-1970 03:00 MÜSTAHAK BİZE! 01-01-1970 03:00 KÖK MAAŞIN KÖKÜ 01-01-1970 03:00 CEHALETLE SAVAŞ 01-01-1970 03:00 YETER Kİ EZAN SUSMASIN! 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! 01-01-1970 03:00 ADALET MÜLKÜN NERESİNDE? 01-01-1970 03:00 GİDERİN BU HAKSIZLIĞI!!! 01-01-1970 03:00 AL SANA YÜZDE 25 01-01-1970 03:00 ADALET, BAKAN, TUNÇ, BARTIN 01-01-1970 03:00 MAZBATASIZ VEKİL 01-01-1970 03:00 YÜRÜYÜN BE, KİM TUTAR SİZİ! 01-01-1970 03:00 İSTİKRAR BUYSA… 01-01-1970 03:00 BU İŞTE BİR İŞ VAR 01-01-1970 03:00 OLMAK YA DA OLMAMAK 01-01-1970 03:00 SEN NEYE HAZIRSAN O DA SENİN İÇİN HAZIRDIR 01-01-1970 03:00 ANKARA’YA 2 BİLET 01-01-1970 03:00 DİLE BENDEN NE DİLERSEN 01-01-1970 03:00 SEN BEN KAVGASI 01-01-1970 03:00 İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN 01-01-1970 03:00 HAYATIMIZ DEPREM 01-01-1970 03:00 ÖMÜR TÖRPÜSÜ 01-01-1970 03:00 Bİ KERECÜK DAHA 01-01-1970 03:00 SEÇİM HEDİYESİ 01-01-1970 03:00 GÜNDÜZ ABİ DE HİDAYETE ERDİ 01-01-1970 03:00 2022’YE VEDA ŞİİRİ 01-01-1970 03:00 DÜZENLEMENİN DÜZENSİZLİĞİ 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA OLMAZ! 01-01-1970 03:00 BİZİM NEYİMİZ EKSİK? 01-01-1970 03:00 BİR PUL ÜZERİNDEN GAZETECİLİK DERSİ 01-01-1970 03:00 KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ 01-01-1970 03:00 SAĞLIK BEKLEMEZ 01-01-1970 03:00 DAVA ADAMI 01-01-1970 03:00 KALDIRIMLAR YAYALARINDIR! 01-01-1970 03:00 SIRADA AĞIZLARA FERMUAR MI VAR? 01-01-1970 03:00 EPİSTEMOLOJİK BİR YAZI 01-01-1970 03:00 İMECE Mİ DEDİNİZ, HADİ CANIM SİZ DE! 01-01-1970 03:00 YEMEKTE KONUT VAR: AFİYET OLSUN 01-01-1970 03:00 FIRSATÇILIK 01-01-1970 03:00 99 YILDIR YAZIYOOOOR 01-01-1970 03:00 PARAN KADAR KONUŞ 01-01-1970 03:00 SOKAKTAN BİLDİRİYORUM 01-01-1970 03:00