MÜFTÜ MÜ SEÇİYORUZ, BELEDİYE BAŞKANI MI?

Arif ÜÇLER

20-01-2024 19:17

    Belediye başkan adayı gazetecilere diyor ki;

“Allah ayağınıza taş değdirmesin, yüzünüzden gülümsemeyi, cebinizden parayı, evinizden huzuru eksik etmesin. Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin, ne merde ne namerde”

Bu mealde bir şeyler daha söylüyor.

Yaptığı iki-üç dakikalık konuşmanın yarısı dua.

Yahu arkadaş Bartın’ı yönetmeye talip olan bir kişinin iki lafının birisi böyle mi olmalı?

Bir tarafta inşallahla maşallahla işi götürmeye çalışan birisi, diğer tarafta Bartın’ın sorunlarını ve çözüm önerilerini takır-takır ortaya koyan, ağzı laf yapan, iki dönem belediye başkanlığı, dört dönem milletvekilliği deneyimine, tecrübesine sahip, mühendislik eğitimi almış bilgili, birikimli, donanımlı birisi.

Bartın’a bir din görevlisi, imam ya da müftü mü seçeceğiz, belediye başkanı mı seçeceğiz?

Görünen o ki sayın halkımız bu seçimde aynı zamanda buna karar verecek!

BASIN BULUŞMALARI

 Asgari ücrete ve emekliye zam veriyorsunuz ama çarşı, pazar, market fiyatları daha zam gelmeden coşuyor, zamdan sonra bir daha coşuyor, bu coşmalar zembereği boşalmış saat gibi devam ediyor.

Orantıyı kaybedeli, ruhuna fatihayı okuyalı çok oldu,

Aylıklara 6 ayda bir zam geliyor, lakin etiketler neredeyse her gün değişiyor.

Eeee, ne anladım bu işten ben.

Fiyat istikrarını sağlayamadıktan sonra neye yarar?

Astarı yüzünü geçiyor.

Kaşıkla verip kepçeyle, hatta kazanla almaktan ne farkı var bunun?

Bunu sorardım iktidar temsilcisi vekile.

Nas-nas diyordunuz, bu can bu bedende olduğu sürece faiz mutlaka düşecek diyordunuz ama tam tersi oldu. Faiz gökyüzüne çıktı?

Bunu ben demedim, genel başkanımız dedi, ona sor mu diyecek?

Diyebilir mi?

Böyle bir lüksü var mı?

 Karadeniz gazı Mart 2023’te evlerdeydi, nerede hani derdim?

Kişi başına düşen milli gelir 2023’te 25 bin dolar olacak diyordunuz nerede bizim dolarlar derdim?

Başkanlık sistemine geçince hani terör bitecekti, ekonomi şahlanacaktı, bütün dertlerimiz bitecekti, ne oldu derdim?    

Aracıyla çarparak bir vatandaşımızı öldüren ve elini kolunu sallayarak kaçıp giden Somali Cumhurbaşkanının oğlunu sorardım.   

Uzaya harcayıp havaya attığınız milyon dolarları emekli maaşlarına yansıtsaydınız da garibim emekliler biraz nefes alsaydı ya derdim.                                                                                                                                                                                                         

Kanlıırmak caddesinde kurumların koordinasyonsuzluğu yüzünden maddi manevi bir sürü mağduriyet yaşandı. Bartın'ı böyle mi yönetiyorsunuz derdim?

Sizin oylarınız Bartın merkezde MHP’den düşük mü de ittifakın adayı AKP’den değil? Yalçınkaya’dan çok mu korkuyorsunuz da Bartın gibi küçük bir şehirde ittifak yaptınız? Neden kozlarınızı teke tek paylaş(a)mıyorsunuz derdim.

Derdim oğlu derdim.

Cevap verebilirler miydi?

Hiç sanmam!

Verseler de orta sahada topu çevirerek verirlerdi.

Bu soruları lafı dolandırmadan başka hangi gazeteci sorabilir?

Birisi çıksın ben ya da biz sorarım-sorarız desin kalemimi duvara asarım!

Bakın bu kadar kesin, açık ve net söylüyorum.

Mesleğimizin bilhassa ilimizde ne yazık ki sade suya tirit, reklamcılık, yandaşlık, al gülüm ver gülüm mesleği haline geldiğini üzülerek görmekteyiz.

Bu kapsama girmeyen istisnalar var ama onlar da tabii kaideyi bozmuyorlar.

Belediye Başkanının basını itip kakan hareketlerine karşı tamamen duygusal sebeplerden ötürü birlik olamayıp tarihi bir fırsatı kaçıran arkadaşların “lay lay lom” takılmak varken bu taraklarda bezi olabilir mi?

GAZETECİLİK ONURLU BİR MESLEKTİR!

 Gitseydin de sorsaydın diyebilirsiniz.

Eleştirel gazetecilik yapanlar bu arkadaşların akredisyonlarında yer al(a)mıyorlar.

Yukarıya bak, aşağıyı gör.

Ankara’nın iklimi bütün yurda yayılıyor.

Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim, Valilik davet etti gittim.

Rıza Yalçınkaya davet etti, gittim.

Belediye, İnkumu’nda kandil arifesinde içkili bir restoranda yapılan gazeteci günü kutlamasına davet etti, gitmedim.

Aradılar gazeteci yeleği hediye edeceğiz, size de vereceğiz dediler. Kabul etmedim.

Son meclis toplantısında yaşananların kaynaklık ettiği bu tavrıma rağmen sağolsunlar belediye basındaki arkadaşlar adaylık açıklaması için bir daha aradılar, gitmedim.

Belediyeden gelen davetleri ve hediyeyi kabul etmedim çünkü belediye başkanı ve meclis üyeleri meclis toplantısında gazetecilere saygısızlık yaptı.

Ben bu hareketi sadece orada bulunanlara değil mesleğimize ve bütün gazetecilere yapılmış sayarım ve müsebbibleri özür dileyinceye kadar belediyenin hiçbir etkinliğine katılmam!

Buradan ilanen duyurmuş olayım!

KÖK MAAŞIN KÖKÜNE DEVAM

 Emekli maaşlarına yapılan zam genelde hayal kırıklığı yarattı.

Sosyal medya, yandaş olmayan az sayıdaki basın medya sitemden, eleştiriden, tepkiden geçilmiyor.

Aylıklara daha zam gelmeden çarşı, pazar, market fiyatları değişti.

Zam geldikten sonra etiketler bir daha değişti.

Böylece zamlı maaş cebe girmeden eridi, bitti, gitti.

En düşük emekli maaşı 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıktı.

Bu yeni yıl hediyesini bu parayı bize verenlere versek de bir ay geçinseler nasıl olur acaba?

Üstelik kök maaş vakası da ayrı bir dert!!!

Maaşı 10 bin liraya yükselen emeklilerin kök maaşı bu miktarın gerisindeyse 6 ay sonraki ve belki de 1 yıl, hatta 2 yıl sonraki zamdan bile yararlanamayacaklar ki bu zam, kök maaş 4-5-6-7-8-9 bin lira ise onun üzerine sayılacak.

Yani bir yandan veriyorlar diğer yandan alıyorlar!

Türkiye yüzyılından sonra emekliler yüzyılını da gördük hayırlısıyla.

Artık ölsek de gam yemeyiz!!!!

DEVRİK CÜMLE

Valimiz Sayın Dr. Nurtaç Arslan’ın basın mensuplarıyla Çalışan Gazeteciler Günü buluşmasında meslektaşlarımızdan bir ricası vardı.

Dedi ki; “Arkadaşlar ağzımızdan çıkanları olduğu gibi yazıyorsunuz. Konuşurken cümlelerimiz devrik olabilir. Bunları düzelterek düzgün haliyle verirseniz memnun olurum”

En hasta olduğum konu.

Editörlük, redaktörlük, genel yayın yönetmenliği yaparken yazıları iğnenin deliğinden geçirir, gazetenin bütün haberlerini, makalelerini tek tek kontrol ederdim.

Bırakın devrik cümleyi, ne dediği anlaşılmaz yazı ve haberleri, başlığı başka içeriği başka bir şey söyleyen haberleri, bir harf hatasına bile tahammül edemezdim.

Gazeteciler yazı satıyorlar.

Elbette buna çok dikkat etmeleri gerekir.

Ama etmiyorlar.

Arkadaşlarımız ya bu işi düzgün yapmalılar ya da hiç yapmamalılar.

Rahmetli Dilber Ay’ın “Zorunda mıyım” diye bir şarkısı vardı.

Değerli arkadaşlar gazetecilik yapmak zorunda değilsiniz ki başka bir iş de yapabilirsiniz.

Olmuyorsa zorlamayın bence!

EN CANA YAKIN VALİ

 Bartın 1991’de il oldu.

Mesleğe 1989’da başladım.

İlimizde bugüne kadar görev yapan bütün valileri tanıyorum, biliyorum.

2018’de emekli oluncaya kadar hepsiyle teşrik-i mesaimiz, yakından çalışma imkânımız oldu

Yavuz Erkmen’i ayrı tutacak olursak şimdiki Sayın Valimiz Dr. Nurtaç Arslan kadar gazetecilerle abi-kardeş, abla-kardeş, samimi, içten, anlayışlı, hoşgörülü, espirili, iletişime-eleştiriye açık bir Vali görmedim.

Yavuz Bey de basınla çok iyi görüşürdü ama bu kadar değildi.

Valla helal olsun.

Meslektaşlarımız böyle bir Vali ile çalıştıkları için ne kadar sevinseler azdır.

Sayın Valimiz şu ana kadar yaptığı ve bundan sonra yapacağı hizmetlerle umarız ilimizi de sevindirir, arkasında güzel ve unutulmaz izler bırakır ve zamanı geldiğinde buradan öyle ayrılır!

AYRANIMIZ YOK İÇMEYE…

 Araba yaptık, enflasyon düşmedi.

Çanakkale’ye görkemli bir köprü yaptık, geçim sıkıntısı gitmedi.

Faizleri düşürdük olmadı, sonra yükselttik yine olmadı.

Karadeniz’de gaz, Gabar’da petrol bulduk yine olmadı.

Adıyaman’da jelibon rezervi bile bulduk, yine olmadı.

Kur korumalı mevduat ile faizin faizini de verdik yahu yine olmadı be ya.

Doları bir türlü zaptedemedik, pahalılığı bitiremedik.

Araplara Cemal Kaşıkçı’nın dosyasını verdik, o da bizi kurtarmadı.

Şimdi “uzay kartını” oynuyoruz.

Alper Gezeravcı isimli eski bir savaş pilotunu Amerika’daki Kennedy Uzay Merkezinden fırlatılan uzay aracıyla ilk Türk uzay yolcusu olarak göklere çıkardık.

İspanyol, İtalyan ve İsveçli astronotlarla uzaya çıkardığımız vatandaşımız orada bulunacağı 14 gün içinde deneyler yapacakmış.

Milli Uzay Programımızdaki hedeflerden biriymiş bu.

Ülke gündemi, hayat pahalılığı, emekli maaşlarına yapılan yetersiz zam ve yaklaşan seçimlerden uzaklaşıp bir anda uzaya evrildi.

Öyle bir gürültü koptu ki sanırsınız enflasyon düştü, ekonomimiz düzeldi, emekliler, asgari ücretliler rahata erdi, piyasada fiyat istikrarı sağlandı, terör bitti!

Değerli hocamız ekonomist Mahfi Eğilmez, fayda maliyet analizine dikkat çeken bir yorumla bakın bu konuda sosyal medya hesabından ne dedi;

“Yapımında hiçbir katkımız olmayan, bize hiçbir katkısı olmayacak uzay gemisiyle bir Türkü, uzay gemisinin sahiplerine 55 milyon dolar ödeyerek göndermekle neleri yapmaktan vazgeçtik sorusu alternatif maliyet kavramının iyi bir örneğidir”

Şatafat, gösteriş, lüks, israf ve lüzumsuz pek çok iş!

Nam olsun kâr olmasın.

Mübarek sanki lale devrindeyiz!

Tuzumuz kuruymuş gibi, ekonomik sıkıntılarla boğuşurken ve borç paçalarımızdan akarken şu olup bitene bakın.

Ayranımız yok içmeye tahterevalli ile gidiyoruz bilmem ne yapmaya!!!

DİĞER YAZILARI HATADAN DERS ÇIKARMAK! 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! 01-01-1970 03:00 SEÇİMLE İMTİHAN! 01-01-1970 03:00 LİYAKAT KAZANDI! 01-01-1970 03:00 DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİDİR! 01-01-1970 03:00 Nasıl bir belediye istiyoruz? 01-01-1970 03:00 BEN DE ADAYIM! 01-01-1970 03:00 SEL GİDER CAMI KALIR! 01-01-1970 03:00 DİKKAT; KAYGAN ZEMİN! 01-01-1970 03:00 PARTİZANYA! 01-01-1970 03:00 EKMEK Mİ, ASFALT MI? 01-01-1970 03:00 KLL… 01-01-1970 03:00 İÇİMİZ BOŞALDI! 01-01-1970 03:00 VİZYON BUDUR İŞTE! 01-01-1970 03:00 KOLTUĞU KORUMA YASASI 01-01-1970 03:00 GELECEĞİN MİLLETVEKİLİ 01-01-1970 03:00 BİZİM GASPIRALI 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDERKEN… 01-01-1970 03:00 ASBESTTEN KURTULMALIYIZ! 01-01-1970 03:00 HERKESE EŞİT SU! 01-01-1970 03:00 SUSUZLUĞA DAİR… 01-01-1970 03:00 ARAP SAÇI!.. 01-01-1970 03:00 BAŞIBOŞLUK OLURSA… 01-01-1970 03:00 AYAĞINI DEMOKRASİNE GÖRE UZAT! 01-01-1970 03:00 HATADAN DÖNMEK FAZİLETTİR! 01-01-1970 03:00 1943’TE İNDİRİM, 2023’TE BİNDİRİM! 01-01-1970 03:00 YAŞASIN CUMHURİYET, YAŞASIN BARTIN GAZETESİ! 01-01-1970 03:00 MÜSTAHAK BİZE! 01-01-1970 03:00 KÖK MAAŞIN KÖKÜ 01-01-1970 03:00 CEHALETLE SAVAŞ 01-01-1970 03:00 YETER Kİ EZAN SUSMASIN! 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA BİZİ DAHA ÇOK SEL ALIR! 01-01-1970 03:00 ADALET MÜLKÜN NERESİNDE? 01-01-1970 03:00 GİDERİN BU HAKSIZLIĞI!!! 01-01-1970 03:00 AL SANA YÜZDE 25 01-01-1970 03:00 ADALET, BAKAN, TUNÇ, BARTIN 01-01-1970 03:00 MAZBATASIZ VEKİL 01-01-1970 03:00 YÜRÜYÜN BE, KİM TUTAR SİZİ! 01-01-1970 03:00 İSTİKRAR BUYSA… 01-01-1970 03:00 BU İŞTE BİR İŞ VAR 01-01-1970 03:00 OLMAK YA DA OLMAMAK 01-01-1970 03:00 SEN NEYE HAZIRSAN O DA SENİN İÇİN HAZIRDIR 01-01-1970 03:00 ANKARA’YA 2 BİLET 01-01-1970 03:00 DİLE BENDEN NE DİLERSEN 01-01-1970 03:00 NABER SAYIN BAŞKAN? 01-01-1970 03:00 SEN BEN KAVGASI 01-01-1970 03:00 İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN 01-01-1970 03:00 HAYATIMIZ DEPREM 01-01-1970 03:00 ÖMÜR TÖRPÜSÜ 01-01-1970 03:00 Bİ KERECÜK DAHA 01-01-1970 03:00 SEÇİM HEDİYESİ 01-01-1970 03:00 GÜNDÜZ ABİ DE HİDAYETE ERDİ 01-01-1970 03:00 2022’YE VEDA ŞİİRİ 01-01-1970 03:00 DÜZENLEMENİN DÜZENSİZLİĞİ 01-01-1970 03:00 BU KAFAYLA OLMAZ! 01-01-1970 03:00 BİZİM NEYİMİZ EKSİK? 01-01-1970 03:00 BİR PUL ÜZERİNDEN GAZETECİLİK DERSİ 01-01-1970 03:00 KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ 01-01-1970 03:00 SAĞLIK BEKLEMEZ 01-01-1970 03:00 DAVA ADAMI 01-01-1970 03:00 KALDIRIMLAR YAYALARINDIR! 01-01-1970 03:00 SIRADA AĞIZLARA FERMUAR MI VAR? 01-01-1970 03:00 EPİSTEMOLOJİK BİR YAZI 01-01-1970 03:00 İMECE Mİ DEDİNİZ, HADİ CANIM SİZ DE! 01-01-1970 03:00 YEMEKTE KONUT VAR: AFİYET OLSUN 01-01-1970 03:00 FIRSATÇILIK 01-01-1970 03:00 99 YILDIR YAZIYOOOOR 01-01-1970 03:00 PARAN KADAR KONUŞ 01-01-1970 03:00 SOKAKTAN BİLDİRİYORUM 01-01-1970 03:00