Bu başlıkta bir yazıyı daha önce rahmetli ustam Şevket Salcı yazmıştı.
1994’te seçildiği Zonguldak Belediye Başkanlığı’ndan 1995’te istifa ederek Bartın’dan Milletvekili adayı olup kazanan Zeki Çakan 1999 seçimlerinde de adaylığını açıklarken bir dönem daha görev yapmak istediğini söylemişti.
1999’da bir dönem daha yetki alan Çakan 2002’de Zonguldak’tan aday oldu.
Sonra da partisinin (ANAP) baraja takılması nedeniyle bir kenara çekilmek zorunda kaldı.
Bartın’a çok hizmeti geçen Çakan, 2015’te bir kez daha siyaset sahnesindeydi.
Bu kez MHP’den Zonguldak Milletvekili seçilmişti.
Bu seçimler kısa süre sonra tekrarlandı ve bir kez daha aday oldu ama bu kez seçilemedi.
Siyasetçilerin bir dönem dahaları bitmez.
İster misiniz bu seçimde Bartın’dan bir kez daha aday olsun.
İyi Partiden mesela!
Ben isterim valla.
Ağzımız fal olsun diyelim mi?
ARKADAŞ GİBİ
Gazeteci Ahmet Oktay, Vali Nurtaç Arslan’a basın mensuplarıyla 10 Ocak buluşmasında “Maşallah bunlar siyasileri kıskandıracak projeler. Karşımıza çıkar diye sizden çekinebilirler Sayın Valim” dedi.
Vali hanımın insanlarla çabuk kaynaşabilen, güleryüzlü, sıcakkanlı bir yapısı var.
Protokol insanı gibi değil, halk insanı gibi davranıyor.
Ben de “24 Temmuzdaki davetinize de katılmıştım. Gazetecilerle arkadaş gibisiniz, iletişim halindesiniz. Senli benli (samimi-içten) olmuşsunuz. Ne güzel. Meslektaşlarımın adına sevindim” dedim.
İlimizin en eski gazetecilerinden biri olarak gelmiş geçmiş bütün Valilerimizle çalışma imkânı buldum.
Valilerimizin çoğu protokol adamıydı.
Arada bir mesafe mutlaka olurdu.
Nurtaç hanıma bakınca Yavuz Bey’i (Erkmen) gördüm.
Yavuz Erkmen de yüzünden gülücükleri eksik etmeyen, hep halkla iç içe olan bir Valiydi.
Yavuz Bey siyasete atıldı, belediye başkan adayı oldu, milletvekili adayı oldu, il başkanlığı yaptı, yapıyor.
Nurtaç hanım böyle bir düşüncesi olmadığını, işine baktığını söyledi ama eğer bir gün gelir de siyasete girerse tam halkın siyasetçilerde görmek istediği özelliklere sahip.
Belki şimdi erken olabilir ama ileride neden olmasın?
HERKESİN BİR HESABI VAR
Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’ın milletvekili adaylığını mart 2019’da yapılan yerel seçimlerden hemen sonra yazmaya başladım.
Yerel basında bunu en çok dile getiren benim.
Bunun en büyük sebebi Akın’a milletvekilliğini yakıştırmakla birlikte belediyede misyonunu tamamlamış olduğunu düşünmemdir.
30 Haziran 2021’de haber sergisi ile katkıda bulunduğum Emekliler Evi açılışında kürsüden yaptığım konuşmayı başkana hitaben “Milletvekili olarak da Bartın’a hizmet etmeniz dileğiyle” diye bitirmiştim.
Evet. O günler geldi çattı.
Başkan Akın’ın adaylığı artık kesin gibi.
Bir tek görevinden istifa etmediği kaldı.
O da kuvvetle muhtemel seçim takvimi işlemeye başladıktan sonra olacaktır.
Adaylık için istifa ettikten sonra 11 AKP’li, 7 MHP’li, 6 CHP’li ve 1 Bağımsız üyenin bulunduğu 25 sandalyeli Mecliste seçim yapılacak.
Peki, Akın’ın yerine kim geçecek?
SENARYOLAR
Tabii buna önce Ankara karar verecek.
AKP-MHP ittifak halinde olduğundan, iki parti de tek başına hareket edemiyor.
Peki, ittifak nasıl karar alacak?
Başkan hangi partiden ise o partiden mi devam eder diyecekler?
Yoksa Mecliste çoğunluk kimde ise başkanlık ona mı geçer diyecekler?
İlk seçenek olursa Başkan Akın’ın yerine AK Parti-MHP ittifakıyla Hüseyin Fırıncıoğlu geçecek.
Neden Fırıncıoğlu?
Fırıncıoğlu başkan vekili ve Akın son günlerde nereye gitse birlikte görüntü veriyorlar.
İkinci seçenek olursa AK Partiden öne çıkan isim Avukat Hüseyin Manav.
Tabii 2016’da kalp krizi geçiren Manav “sağlığımı olumsuz etkileyebilir, bu yükün altına girmek istemem” veya “belediye başkanlığını değil milletvekilliğini düşünüyorum” diyebilir.
BAŞKANLIK PİYANGOSU
Bu durumda AK Partide Secaattin Aykan’dan başlayarak başka isimlerin başkan adaylığı gündeme gelir.
Şu da var ki bu oylama gizli yapılacağından kimin kime oy verdiği belli olmayacak.
Bu da her an her şey olabilir anlamına geliyor.
Biz istediğimiz kadar mevcut dağılıma-ittifaka göre oy hesabı yapalım ve sandalyesi çok olan avantajlı diyelim.
Gizli oylamada fire verilirse bunun kimden kaynaklandığı nasıl belli olacak.
Takdir edersiniz ki bu tahminden öteye geçmez.
Bu durumda CHP’de aday çıkarabilir ve AKP-MHP’den kendisine 3-5 oy sağlayıp pekâlâ aradan sıyrılabilir.
Kulisler, yakın markajlar çoktan başladı bile.
Seçilen kişi mart 2024’e kadar görevde kalacak ve belediyeyi yönetecek.
Az zamanda çok iş yapıp bu süreci başarıyla götürürse bir yıl sonra yapılacak seçime aday olarak girme konusunda kendisine avantaj sağlayacak.
Davut Fırıncıoğlu vefat ettikten sonra yerine Avukat Oğuz Pir, ara dönemden sonra iki seçim kazanan Oğuz Pir ayrıldıktan sonra yerine Cemal Abanalı, yine iki seçim kazanan Rıza Yalçınkaya ayrıldıktan sonra yerine Ahmet Altıntel geçmişti.
Bakalım bu sefer piyango kime çıkacak?
İKLİM KRİZİ
Sera gazlarından dolayı iklimlerin dengesini bozan küresel ısınmanın etkilerini her geçen yıl daha fazla hissediyoruz.
Baksanıza kışın ortasındayız ve Bartın’da meyveler çiçek açtı, insanlar şortla tişörtle gezmeye başladı.
56 yaşındayım, ben böyle karsız, yağışsız, sıcak ocak ayı ne gördüm, ne duydum.
Kış mevsimini yaz gibi geçirdiğimize göre yazı da kış gibi mi geçireceğiz acaba?
Keşke öyle olsa!
Uzmanlar yazı kurak geçireceğimizi söylüyor.
Bu da “tarım ve hayvancılık zarar görecek, su ve gıda sıkıntısı yaşayacağız” anlamına geliyor.
Beklenen yağışları alamazsak kuraklık kıtlığa sebep olur.
Kıtlık da; bütün dünyada fiyatları, enflasyonu, açlığı, yoksulluğu daha da artırır.
Bana sorarsanız “ne seçim ne geçim, ne de başka bir şey, en büyük sorunumuz bu” derim.
Başta kerli ferliler olmak üzere bütün ülkeler işi gücü bırakmalı, kafa kafaya vermeli ve çok geç olmadan bu soruna çözüm bulmalı.
Baksanıza dünya elden gitti gidiyor!
ÖMERTEPESİ OLMAZ
Bartın Atatürk stadyumu bakıma alınacağından Bartınspor’un Bölgesel Amatör Ligde ocak ayı sonunda başlayacak 2. devre maçlarını Ömertepesi sahasında oynaması gündemde.
Tabii bu öyle istemekle, aldım verdim demekle olmuyor.
Bu işin bir prosedürü var.
Bu yüzden Ankara’dan federasyon bölge müdürü geldi, inceleme yaptı.
Edindiğimiz bilgilere göre Ömertepesi sahası için güvenlik gerekçesiyle olumsuz görüş verilmiş.
Bartın olmazsa Amasra olur seçeneği üzerine oraya da bakılmış.
Amasra sahası için “görüş” olumlu.
Ömertepesi sahasında takımlarının soyunma odaları ve hakem odası birbirine çok yakın.
Ayrıca tribünler de sorunlu.
7 takımın şampiyonluk potasında olduğu bir ligde bu risk alınamaz.
Bölge müdürünün güvenlik konusundaki tespitleri-endişeleri doğru.
AMATÖR KÜME ZORA DÜŞER
Ama benim daha çok başka bir açıdan itirazım var.
Bartın 1. Amatör Küme maçları burada oynanıyor.
Ligde 10 takım var.
10 takım demek 5 maç demek.
Maçlar Pazar günü oynanıyor, öğlen 12.00’de başlıyor gece 22.00’lere kadar sürüyor.
Bartınspor’un buraya gelmesi halinde program alt üst olur.
Cumartesi de olmaz, çünkü genç takımların maçları var.
Dolayısıyla Bartınspor’un maçlarını daha önce Bölgesel Amatör Lig maçlarına ev sahipliği yapan Amasra sahasında oynaması yerinde olur.
Yarı profesyonel Bartınspor ne kadar Bartın’ın takımı ise amatör kümedeki diğer takımlar da o kadar Bartın’ın takımıdır.
Birini kayırıp diğerlerini itip kakmak yanlış olur.
Ayrımcılık yapmamak gerekir!
Yeri gelmişken şunu da söylemeden geçmeyelim;
Ömertepesi’ne yeni ve güvenli bir ikinci saha yapılsaydı bugün bunları konuşuyor, yazıyor olmazdık.
Verilen sözler neden tutulmaz ki?!