Kendimizi düşünerek mi oy kullanacağız kentimizi düşünerek mi?
Asfalt, park, bahçe yapan, ağaç kesen, makyajcı, yap bozcu bir belediye mi yoksa kangren olmuş sorunlara çözüm bulacağını söyleyen bütçeyi tamamen halkın yararına ve tasarruflu kullanan, ihaleleri canlı yayınla halka duyuran şeffaf bir belediye mi?
Yolu, kaldırımı, altyapıyı, üstyapıyı ilime, bilime, matematiğe, fiziğe uygun yapmadığı için yolları çöken, yağmurda göle dönen karabalta iş yapan bir belediye mi yoksa işini bilen, ilime bilime önem veren ve doğru düzgün çalışan bir belediye mi?
Her arızada yüksek kesimleri susuz bırakan su hatlarını yenilemeyen, kayıp kaçakları önlemeyen ve yeni su kaynaklarına yönelmeyen bir belediye mi yoksa bu çağda böyle bir mağduriyeti kabul etmeyip bu sorunu çözeceğini söyleyen bir belediye yönetimi mi?
Trafik sorununu çözme konusunda ortaya proje ve irade koyan bir belediye mi yoksa bu sorunu yıllardır izlemekle yetinen bir belediye mi?
Rakibinin afiş ve posterlerinin bulunduğu konutların önüne (Kemerköprü İrfan Sağ sitesi) Çöp konteyneri koyarak insanlara rahatsızlık ve huzursuzluk veren bir belediye mi yoksa muhalifte olsa kimseyi ayrıştırmayan herkese eşit yaklaşan demokratik ve hoşgörülü bir belediye mi?
Özü sözü, içi dışı bir, halkı içten kucaklayan, sıcak samimi, sevecen bir belediye mi yoksa bu hasletleri gösteremeyen veya göstermeye çalışırken çok zorlanan bir belediye mi?
Partisi yıllardır ittifak ortağı olduğu halde kendisi de 15 yıldır belediye yönetiminde bulunmasına rağmen yap(a)madıklarını şimdi yapacağını söyleyen bir aday mı yoksa diğerleri mi?
Deneyimli, tecrübeli, bilgili, donanımlı, ağzı laf, eli iş yapan adil bir başkan mı yoksa daha farklı özelliklere sahip bir başkan mı?
Ülkeyi yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ile başbaşa bırakan ve dar gelirlileri zor durumlara düşüren bir ittifakın belediyesi mi yoksa bu sorunları çözeceğim bir de beni deneyin diyen bir partinin belediyesi mi?
Seçim arifesinde belediye kadrolarını şişiren, liyakata bakmadan işe gerçekten ihtiyacı olanlara öncelik tanımadan personel alımı yapan bir belediye mi yoksa bu konuda adaletli olan bir belediye mi?
Su, kanalizasyon ve yağmur suyu hatları tel tel döküldüğü halde ve her yağmurda altyapı kaynaklı pek çok sorun yaşanmasına rağmen yıllardır bir şey yapmayanların belediyesi mi yoksa bu işlere öncelikli olarak el atacağını söyleyenlerin belediyesi mi?
Belediyeden ne bekliyoruz?
Herkese eşit düzgün bir imar çağdaş ve modern bir şehircilik anlayışı mı istiyoruz yoksa benim işim görülsün de gerisi beni alakadar etmez mi diyoruz?
Gelecek seçimleri düşünen bir başkan mı istiyoruz yoksa gelecek nesilleri düşünen bir başkan mı?
Kendisini eleştiren, hatasını yüzüne vuran, burada yanlış yapıyorsun diyen gazetecilere alınan, darılan her şeyi doğru yaptığını sanan bir belediye mi yoksa eleştiriden korkmayıp ders çıkaran, kendisini eleştireni de kucaklamayı bilen, geniş yürekli hoşgörülü, demokrat, başkasının fikirlerine önem veren, ortak akılla yönetilen bir belediye mi?
Klasik hizmetler, yol, su, çöp, konser, vidanjör, makyaj, biraz kültür, biraz sanat, biraz spor bana yeter mi diyoruz yoksa fabrikaları da olan tarım, turizm, sanayi ve hayvancılık projesi de uygulayan ve bu alanlarda da insanlara iş aş verip ekonomiye katkıda bulunan bir belediye mi istiyoruz?
İşte 31 Martta buna karar vereceğiz!
Ucuz ekmek yemek istiyor muyuz istemiyor muyuz, sağlık sorunlarımıza destek istiyor muyuz istemiyor muyuz, hoparlör sistemi modernize edilmiş bir şekilde geri gelsin mi gelmesin mi bu seçimde buna da karar vereceğiz!
Kendi kaderimizi kendimiz belirleyeceğiz.
İyi düşünelim. Önce şehrimizin sonra ülkemizin geleceğini düşünelim. Kararımızı öyle verelim.
Bu fırsatlar 5 senede bir elimize geçiyor unutmayalım!
İsimler önemli değil. Onlar gelir geçer. Kazanan Bartın olsun! Önemli olan bu!