Bartın halkı belediye başkanlığına Rıza Yalçınkaya'yı layık görerek işi ehline teslim etti.
Böyle dememizin sebebi Yalçınkaya'nın daha önce iki dönem belediye başkanlığı dört dönem de milletvekilliği deneyim ve tecrübesine, bu alanda gerekli olan bilgiye, birikime, donanıma sahip olmasıdır.
Bu özelliklerinin yanı sıra dürüstlük abidesi oluşu ve Yalçınkaya'nın seçim kazanma alışkanlığı bu sonucu doğurmuştur.
Saadet Partililerin katkıları, başta emekliler olmak üzere dar gelirlileri ezen yüksek enflasyonun etkisi de tabii ki inkâr edilemez.
Şubat ayındaki bir yazımda Yalçınkaya'nın halka ucuz ekmek yedirecek projesine dikkat çekerek 'ekmek mi asfalt mı?' demiştim.
Bartın'da ekmek kazandı, asfalt kaybetti.
Sandıktan çıkan sonuç cevabın ekmek olduğunu söylüyor.
Bu sonuç iktidarın 'bizi seçmezseniz hizmet gelmez' tehdidinin ters teptiğini de gösteriyor aynı zamanda.
Yalçınkaya'nın açıkladığı projeler için 'iktidara ihtiyacım yok bunları belediyenin kaynaklarıyla yaparım' sözleri de seçmenden onay aldı.
Yalçınkaya 'birliğin gücüyle' diyerek karşısına dikilen ve bakanıyla vekiliyle iktidar imkânlarını kullanarak avantaj sağlamaya çalışan iki büyük partiyi, onun adayını, son günlerde bir takım atraksiyonlarda bulunan CHP içindeki ayrılıkçıları bileğinin gücüyle yendi, çünkü halkın 'Rıza' sı vardı.
Yalçınkaya seçim kazanmak için her yolu mubah gören büyük bir gücü, karşısında oluşan dev bir bloğu devirerek çok önemli bir başarı kazandı.
Kazanan sadece Yalçınkaya değil elbette onunla birlikte Bartın'da kazandı!
DİREKT KIRMIZI KART!
Alt tarafı bir belediye seçimi.
Ülke genelinde öyle çok paralar harcandı ki bu paralarla yüzlerce fabrika kurulur, onbinlerce yüzbinlerce işsiz iş aş sahibi olur, üretimimiz ve ihracatımız artar, ekonomimiz canlanırdı.
Bartın'da iktidar ittifakının bol keseden yaptığı seçim harcamalarının bugüne kadar görülmemiş büyüklükte olduğunu söylemek için defter kitap karıştırmaya gerek yok.
Yerel basınla yetinmeyip ulusal basına varıncaya kadar ilan reklam verdiler. Paraların, vaatlerin, projelerin havada uçtuğu bir seçim dönemi yaşadık.
Yaşım 60'a dayandı. Çok seçim gördüm ama böylesini görmedim. Ama halk bir noktaya geldi mi istediğin kadar harca, dağıt, hediye et, yedir, içir bir işe yaramıyor.
Seçimden az önce değişmeyen tek şey değişimin kendisidir diye yazmıştım. Halkın değişim isteği ülke genelinde güçlü bir şekilde sandığa yansıdı.
Sadece Bartın değil iktidarın çok istediği İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere pek çok şehir, büyükşehir tercihini muhalefetten yana yaptı.
Bu seçimde iktidar, seçimlerde hakem olan halktan, ekonomik sorunlar, kötü yönetim ve liyakat meselesi gibi kronikleşen belli başlı konulardan dolayı sarı kart değil direkt kırmızı kart gördü.
Ama kuralları onlar belirlediği için bir süre daha oyunda kalmaya devam edecekler!!!
Ve görünen o ki ilk genel seçimde yandaşı mandaşı ortağı mortağı topu tüfeği birden gidecekler!!!!
İTİNA İLE JÜBİLE YAPTIRILIR!
Yalçınkaya için rakibi 'bu seçimde halk ona jübile yaptıracak' diye üfürmüş, her gün onu önde gösteren yandaş kalemşörleri de buna pek bayılmış, başlarına gelecekleri bildikleri için kullanışlı birileri tarafından can havliyle son gün ortaya atılan yıllar öncesine ait gergin bir parti toplantısının kasetinden bile medet ummuşlardı.
Halk bunlara itibar etmedi. Jübileyi diyene jübile yaptırdı. İktidarın havada uçuşan projelerini vaatlerini inandırıcı, gerçekleştirilebilir bulmadı.
Bu enflasyonist ortamda Ankara'nın bu projelere verecek parasının olmadığını halkın anladığını, bildiğini de gösterdi bu sonuçlar.
Bartın'da seçimi halka en iyi dokunan, halkın daha samimi bulup içlerinden biri olarak gördüğü aday kazandı.
Etli pilav kaybetti, Bartın sevdası kazandı.
Bartın'da seçimi sadece iktidar ittifakının adayı değil tarafsız olması ve herkesin bakanı olması gereken ama son 10 gün adeta Bartın'da kamp kurarak bütün gücünü kullanan ve Bartın'dan İstanbul seçimlerine bile karışan adalet bakanı da kaybetti.
Halk tehditlere boyun eğmedi.
Onunla birlikte 'bizi seçmezseniz seli önleme projesi bile durabilir' diyecek kadar ileri giden iktidarın Bartın milletvekili de kaybetti.
Bartın'da ve ülke genelinde seçimi insanları 'sizdensin bizdensin' diye ayrıştıranlar, ötekileştirenler kaybetti. İnsanlara partizanca yaklaşmayanlar herkese eşit bakanlar ve davrananlar kazandı.
Bunu sadece Bartın seçmeni değil muhalefetin kazandığı yerlerde tüm ülke seçmeni söyledi.
Emekliler de yıllar sonra ilk kez bir seçimde ağırlığını koydu ve artık yeter dedi.
Bartın seçmeni iktidar ittifakı adayına bu sonuçla 'iyi de kardeşim sen gökten zembille inmedin ki 15 yıldır belediye yönetimindeydin ve partin de yıllardır iktidar ortağı, destekçisiydi, bu projeleri şimdiye kadar niye yapmadınız' dedi.
Bartın'da CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol ve Merkez İlçe Başkanı Fatma Mazhar ilk sınavını başarıyla verirken bu başarıda Saadet Partisi İl Başkanı Mücahit Mekeç'in de önemli bir katkısı oldu.
AKP ve MHP İl ve İlçe başkan ve yönetimleri ise sınıfta kaldı. Yerelde muhalefeti iktidar yapan bu sonuçlar genelde değişimin habercisi, işaret fişeğidir.
İktidar ve yandaşları bu sonuçlardan ders çıkarır da hatalarını düzeltirler mi bilmem. Bildiğim bir şey varsa o da artık çok geç olduğudur ve o kadar çok yanlış iş ve davranış var ki düzelt düzelt bitmeyeceğidir!!!
Değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğu unutulmasın! Kimse kendini bulunmaz 'Hint kumaşı' sanmasın! Sonuçlar önce Bartın'ımıza sonra ülkemize hayırlı uğurlu olsun!
Necdet Aydemir'in 28 Kasım 2023 tarihli bir facebook paylaşımının altına 'Bartın'da seçim bugün itibarıyla bitmiştir' diye yazarak başkanlığını 4 ay öncesinden öngördüğüm Yalçınkaya'yı kutluyor, başarılar diliyorum.
Bir şey daha...
Gazetecilik mesleğimiz icabı doğrularında yanında, eğer olursa yanlışlarında da karşısında olacağımı şimdiden, daha ilk günden buradan beyan ediyorum.