GENEL
Giriş Tarihi : 16-05-2024 19:13   Güncelleme : 14-11-2024 20:36

'Başladığımız gibi devam ettirmeliyiz'

Refik Akmaz bu kez evlilikte sürdürülebilirliğin formülünü verdi.

'Başladığımız gibi devam ettirmeliyiz'

    Özel Bartın AKTIP Hastanesi ve özel istihdam bürosu kurucusu ve sahibi Kişisel Gelişim Uzmanı Refik Akmaz evliliklerin başladığı gibi devam etmesi gerektiğini belirterek bunun da eşlerin sabırla birbirine yardımcı olmaları halinde mümkün olabileceğini söyledi.

509 KİŞİNİN GENLERİYLE YAŞIYORUZ

Bir kişinin soyunun kendisiyle birlikte 7 nesil geriye gittiğini, buna göre her birimizin 254 annemiz 254 babamız bir de biz olmakla toplam 509 kişinin genleri ile yaşadığımızı, kişinin her nesilden kendisine gen geçtiğini ve bu genlerin tüm davranışlarımızda yüzde 80 etkili olduğunu ve büyük rol oynadığını anlatan Akmaz, 'İnsan, Evlilik ve Aile" konulu 13'üncü konferansında özetle şöyle konuştu;

BAŞTAN HER ŞEY ÇOK İYİ

Genelde zıt gruplardan olanlar tanışarak severek evleniyorlar. Baskın rengi sarı olan maviyle, yeşil olan kırmızıyla evleniyor çünkü bunlar o zaman birbirini yani eksik yanlarını tamamlıyor. Kadın ve erkek zaten iki ayrı zıt kutup. Ama ilahi karar bu kutupları bir araya getiriyor. Baştan her şey çok iyi. İki taraf da birbirine çok nazik, naif ve anlayışlı.

BASTIRILAN GENLER DEVREYE GİRİNCE...

Ama evlendikten sonra daha önce bastırılan genlerin de ortaya çıkmasıyla iki zıt kutup arasında çatışma başlıyor. Geçimsizlik oluyor ve boşanmayla sonuçlanıyor. Bu durum çocukları olumsuz etkiliyor. Geçimsiz olan ve parçalanan ailelerin çocukları genelde içe kapanık ve hayatta başarısız oluyor. Ve bu çocuklar anne babalarının kendilerine kötü örnek olmasından dolayı evlilikten korkuyor ve uzaklaşıyorlar.

EVLİLİK ÖNCESİ GİBİ OLMALI

Pek çok ailede bu sorunların yaşandığını gözlemliyorum. Dışarıdan bakınca mutlu görünüyorlar çünkü rol yapıyorlar. Eve gidince iş değişiyor. Evlilik öncesi nasılsa evlendikten sonra da aynı şekilde olursa o zaman bu sorunlar yaşanmaz. Eşler birbirine karşı anlayışlı, sabırlı ve özverili olmalı. Sadece kendilerine değil çocuklarına karşı da sorumlu olduklarını unutmamalılar.

ROLÜ BİRBİRİNİZE YAPIN

Kadınla erkek birbirine ulaşınca biribirini elde edince daha önce bastırılan genlerin de serbest kalmasıyla karakter çarpışması oluyor. İşte o zaman geçimsizlik başlıyor. Ama her şey yine eşlerin elinde. Evliliklerini yürütmek için bu uğurda birbirlerine rol bile yapabilirler. Çünkü sadece kendileri değil söz konusu olan aynı zamanda çocuklardır.

ARABESK BİR TOPLUMUZ

Biz negatif programlanmış bir toplumuz. Bakın İbrahim Tatlıses ve Ferdi Tayfur şarkiları başta olmak üzere bütün arabesk şarkılar hep acı, özlem, hayal kırıklığı, gözyaşı doludur. Ağlamaya ve ağlatmaya yöneliktir. Bu da bizi duygusal olarak dibe vurduruyor. Pozitif olmalıyız olumlu düşünmeliyiz.

MUTLU BARTIN'I BİRLİKTE OLUŞTURALIM

Bu konferanslarla toplumsal sorunların çözümüne katkıda bulunarak insanlara iyilik, güzellik aşılayarak mutlu bir Bartın oluşturmak istiyorum. Başka hiçbir amacım yok. Topluma faydalı olup birşeyler bırakmak istiyorum.

GENLERİMİZ DEĞİŞMEZ AMA YÖNETİLEBİLİR

Kadın ve erkek iki zıt kutup evlendikten sonra eşlerin birbirini değersizleştirmesine yol açan genetik faktörlerin değişmeyeceğini ama yönetilebileceğini ifade eden Akmaz AKTIP Teknoloji ve Sosyal Bilimler Derneğinin organizasyonuyla Belediye Sosyal Tesislerinde düzenlenen konferansta insanın kendini tanımasının önemine de dikkat çekerek "Kendimizi tanıyacağız ki eşimizi ve diğer insanları tanıyabilelim. Kendimizi tanırsak streste ve egoda olduğu gibi genlerimizi de yönetebilirsek hayatımızı düzene sokmuş oluruz" dedi.

10 HAREKETİMİZİN 8'İ YANLIŞ

İnsan bilimi üzerine insanların kendilerini anlamalarını ve yönetmelerini sağlamaya çalıştığını belirten Akmaz "80'e 20 parametre kullanıyorum. Davranışlarımızın yüzde 80'i yani 10 hareketimizin 8'i yanlış. Büyük çoğunluk aynısını yaptığı için kimse bunun yarattığı olumsuzluğun farkında değil. Bunun yanlış neresinde diye bakarsak o zaman yakalarız. Eğitim sisteminde iyiye doğru gelişmeler var. Kişinin kendi özelliklerini öne çıkaracak çocukları ezbercilikten kurtaracak bir müfredata geçiliyor" diye konuştu.

FİNLANDİYA'YI MUTLULUK ŞAMPİYONU YAPAN SAĞ BEYİNDİR

Konuşması salonu dolduran çok sayıda kişi tarafından ilgiyle dinlenen Akmaz sağ ve sol beyin konusuna bir kez daha girerek "Sol beyin bilgi deposu sağ beyin işlemcidir. Bütün işleri, araştırmaları sağ beyinle yapıyoruz. Finlandiya'nın 7'inci kez dünyanın en mutlu ülkesi seçilmesinde sağ beynin çok fazla kullanılmasının ve eğitimdeki duyarlılığın büyük rolü var. Dilimizi damağımıza yapıştırırsak sağ ve sol beyin birlikte çalışır. Bu da daha üretken olmamızı sağlar" şeklinde konuştu.

YAŞADIKLARIMI PAYLAŞIYORUM

Eğitim çalışması olarak nitelendirdiği konferanslarında yaşadıklarını paylaştığını, paylaştıklarını da yaşadığını söyleyen Akmaz "Kitaplarda da öyle. Okuduklarımı yaşıyorum. Yaşadıklarımı okuyorum. Bize lazım olanı bilmeliyiz herşeyi değil. Herşeyi bilmeye kalkarsak kafamız karışır. Konferanslarda yapılan konuşmalar hep doğru ve yanlış üzerine. Ben bunu izleyiciye bırakıyorum. Mutlu Bartın sürecinin bir seviyeye geldiğini, buna ulaşma yolunda kendi ailemi ve iş dünyamı değiştirdiğimi görüyorum. Ömür boyu öğrenme devam edecek bu eğitimlerle ve mutluluk bir yaşam tarzına dönüşecek"

Haber: Arif Üçler

AdminAdmin