Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir” sözleriyle 29 Ekim 1923 tarihinde ilan ettiği genç Türkiye Cumhuriyeti, bugün yüz yıllık şanlı bir maziye sahip köklü bir çınara dönüşmüştür. Bugün, Türk milletinin tarihteki yolculuğu ve varoluş mücadelesinin yüz yıllık şanlı bir geçmişe erişmesinin haklı gururunu ve coşkusunu hep birlikte yaşıyoruz.
Ulusal egemenliğin, modern hukukun, özgür iradenin ve barışın güvencesi olan Cumhuriyet; bünyesinde barındırdığı tüm farklı kesimlerin dünya görüşlerine saygılı, onları bir arada huzurla yaşatma kudretini haiz, 85 milyon vatandaşını eşit bir şekilde kucaklayan yaklaşımıyla vazgeçilmez bir yönetim sistemidir.
İstiklalden istikbale uzanan bir köprü olan Cumhuriyet; ilan edildiği ilk günden bu yana adaletin, demokrasinin, insan haklarının ve fırsat eşitliğinin en büyük güvencesi olmuştur. Bu ulvi değerlerin korunması için Cumhuriyetin muhafazası ve müdafaası her Türk vatandaşının öncelikli görevidir.
Modern dünya düzeninin ihtiyaçlarına cevap verebilecek en ideal yönetim şekli olan Cumhuriyet; akılcı ve bilimsel eğitimi, ekonomik kalkınmayı, uygar yaşamı, birlik ve beraberlik ruhunu önceleyen bir anlayışın tezahürüdür. Türk Milletinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde vermiş olduğu büyük kahramanlık mücadelesinin eseridir.
Varlığını, asil bir milletin kültürel kodlarından alan Cumhuriyet, tarihin tozlu karanlıklarına mahkûm edilmek istenen bir milletin küllerinden doğuşunun hikâyesidir. Bu hikâye bugün, “Türkiye Yüzyılı” adıyla yeni bir döneme girmiştir. Yerli ve millî kalkınma stratejileri, teknoloji tabanlı inovatif yatırımlar, sportif ve kültürel başarının yanı sıra dünyanın en zorlu coğrafyasında kalıcı ve sürdürülebilir bir barışın garantörü olma; Cumhuriyet’in 100. yılının, “Türkiye Yüzyılı”nın temel ilkeleridir.
Bu ülkenin birer ferdi olarak, atalarımızın emaneti olan kadim Anadolu coğrafyasını muhafaza edip güçlü kılmak, Cumhuriyet idealini yeni nesillerimizin gönüllerine ve akıllarına nakşederek ilelebet yaşatmak, Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak ve daha da güçlendirmek için 100 yıl önce olduğu gibi aynı azim, kararlılık ve ruhla çalışmak hepimizin boynunun borcudur.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yıldönümü vesilesiyle, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu güzel vatanı bizlere miras bırakan tüm şehitlerimizi rahmet ve şükranla yâd ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız ve Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun.
Dr. Nurtaç ARSLAN
Bartın Valisi
