GENEL
Giriş Tarihi : 06-01-2024 13:25   Güncelleme : 15-01-2024 12:51

'Ben olsam ne yapardım'

Empati yapmanın önemine değinen Refik Akmaz "İçimizdeki benle konuşmalıyız. Sağ beynimizi daha fazla kullanmalıyız. Düşünerek hareket etmeliyiz" dedi.

'Ben olsam ne yapardım'

    AKTIP Teknoloji ve Sosyal Bilimler Derneği organizasyonuyla düzenlenen 'İnsan ve 3. Boyut' konulu konferansta konuşan Refik Akmaz insanların içinde bir ben daha bulunduğunu, bunun ikinci kişilik diğer bir deyişle ego yani 3'üncü boyut olduğunu söyledi.

BİR BEN VAR BENDE BENDEN İÇERİ

    Belediye Sosyal Tesisleri'nde 8'inci konferansını veren Bartın Özel AKTIP Hastanesi kurucusu ve yöneticisi, Kişisel Gelişim Uzmanı Refik Akmaz "Bize gösterilen, ezberletilen şeyleri yapıyoruz. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar alamayız. Farklı düşünmeliyiz. Bunun için de sağ beynimizi daha çok kullanmalıyız" dedi.

İÇİMİZDEKİ BEN'LE KONUŞMALIYIZ

    İdollerinden biri olduğunu söylediği tasavvuf ve halk şairi Yunus Emre'nin 'Bir ben vardır bende benden içeri' diyerek tam da bundan bahsettiğini anlatan Refik Akmaz sahneye getirttiği aynaya bakarak "İşte içimizdeki ben karşımızda. Aynadaki benle konuşmalıyız.     Düşünerek hareket etmeliyiz. Sokrates bile öğretmenlere 'çocuklara bir şey öğretmeyin, onlara sadece düşünmeyi öğretin' demiştir. Düşünen insan zaten kendi kendine öğrenecektir. İnsan kendi öğrendiğini kolay kolay unutmaz" diye konuştu.

   Trafikteki yol vermeme olayları başta olmak üzere pek çok sebepten dolayı günlük hayatta yaşanan kavgalara değinen Akmaz "Her olayda soğukkanlılıkla kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Kendimizi karşımızdakinin yerine koyup ben olsaydım ne yapardım demeliyiz. Bunu yaparsak sağlıklı kararlar alabiliriz" şeklinde konuştu.

KENDİMİZİ ELEŞTİRMELİYİZ

    21 Mayıs 1998 büyük Bartın selinde aracıyla giderken bir vatandaşın üzerine su sıçrattığını belirten Akmaz kendinden örnek verirken şöyle konuştu; "Aldığım sert tepki üzerine aracımdan indim ve hatalıyım diyerek bu kişiden özür diledim. Bu davranışımdan etkilendi ve asıl ben özür dilerim, böyle tepki vermemeliydim dedi. Ani kararlar vermemeliyiz. Düşünerek hareket etmeliyiz"

    Öyle bir kişilik anlayışına bürünmüşüz ki biz hiç hata yapmıyoruz hep başkaları hata yapıyor. Her şeyi herkesi eleştiriyoruz. Kendimizden yola çıkarak hareket ettiğımizde doĝru sonucu buluruz" ifadesini kullandı.

FARKLI DÜŞÜNMELİYİZ

    Önceki konferanslarından özet bilgiler de veren Akmaz mutlu aile başarılı çocuk hedefiyle başlattığı eğitim çalışmalarında tekrarı konular daha iyi anlaşılsın diye yaptığını söyledi.

    Sol beyin bilgi deposu sadık hizmetçi, sağ beyin bilgi işlemcisi tanrının armağanı diyen Akmaz "Sol ezber beyni tekrar eden bir beyindir. Biz daha çok solu kullanan bir toplumuz. Sağ sorgulayan, araştıran, eleştiren bir beyindir. Farklı düşünmemizi sağlar. Ama farklı düşünürsek birileri rahatsız olur. Bu ne yapmak istiyor derler. Böyle gelmiş böyle gitsin isterler. Çünkü böyle görmüşler ve ezberlemişler. Ezberlediğimiz şeyleri yapıyoruz. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde etmeye çalışıyoruz" dedi.

TARZIMIZA UYGUN İŞLER YAPMALIYIZ

    Sağ beynimizi ne kadar çok kullanırsak o kadar çok başarılı oluruz diyen Akmaz "Bize gösterilen şeyleri yapıyoruz. Aĝabeyin kardeşine tokat attığını gören baba kardeşıni neden dövüyorsun diyerek o da ona tokat atıyor. Düşünerek hareket etmeliyiz. Sağ ve sol beyni birlikte çalıştırmalıyız. Konuşmadığımızda dilimiz damağımızda durursa bunu yapabiliriz. Ego bizim başarılı olmamızı istemiyor. Sigara, alkol veya gereğinden fazla yemek gibi bize zarar veren şeyler onun hoşuna gidiyor. Başarı için çocuğun sayısala mı sözele mi yatkın olduğunu bilmek lazım. Çocugun  baskın yeteneği ve zeka türü dikkate alınmalı. Genlerimizi de bilmeliyiz. Çocuğu doğru yönlendirmeliyiz. Bir hekimle  tanıştım ama ayrıca peyzaj mimarlığı da okuyor. Doktor olmuş ama zoraki bu işi yapıyor. Sevdiği, istediği iş peyzay mimarlığı. Mimar olunca doktorluğu bırakacağını söyledi. İşte sağlıkta şiddet olaylarının altında yatan faktörlerden biri de budur. Mesleğini severek isteyerek yapmayan hekim hastaya veya yakınına hoşa gitmeyen bir tutumla yaklaşabiliyor. Bu da olaylara sebep olabiliyor" diye konuştu.

İLİM KENDİNİ TANIMAKTIR

    Mesleği zoraki yapan doktorun davranışları hastaya ve yakınına incitici geldiği için olay çıkabiliyor diyerek sağlıkta şiddete farklı bir bakış açısı getiren Akmaz'ı ilgiyle dinleyenler arasında doktorlarla sağlık çalışanları da vardı.

    İlim ilim bilmektir, ilim kendini tanımaktır. Kendimizi bilmeliyiz, tanımalıyız. Başarı için bu olmazsa olmazlarımızdan biridir diyen Akmaz'ın 9'uncu konferansı 3 hafta sonra.

Haber/ Fotoğraflar: Arif Üçler

AdminAdmin